İzmir Tire Devlet Hastanesi’nde yaşanan “MR cihazında hasta unutuldu” skandalının ardından yeni bir utanç verici iddia daha patladı. Bu kez hedefte Göz Polikliniği var. İddiaya göre hastanede görevli tıbbi sekreterler, hiçbir yasal yetkileri olmamasına rağmen hastalara gözle ilgili tıbbi işlemler uyguluyor. Devlet hastanesinde yaşandığı öne sürülen bu tablo, “Sağlık hizmeti memur eliyle mi yürütülüyor?” sorusunu gündeme taşıdı.

Ssstwitter.com 1762868611657.00 00 00 00. Still001-1

HASTA DOKTOR BEKLİYOR, KARŞISINA SEKRETER ÇIKIYOR!

Polikliniğe başvuran vatandaşlar, doktor muayenesinin ardından “görme testi için” başka bir odaya yönlendiriliyor. Ancak o odada beyaz önlük giymiş bir doktor değil, bilgisayar başındaki tıbbi sekreter karşılıyor. İddialara göre sekreter, göz ölçüm cihazını kullanıyor, hastaya “ekrana bakın, şimdi diğer göze geçelim” gibi yönlendirmeler yapıyor. Hastalar bu duruma tepki gösterince “doktor bey böyle istiyor” cevabını alıyor.

BU BİR HİZMET DEĞİL, SUÇTUR!

1219 Sayılı Kanun’a göre göz testi, ölçüm veya cihazla yapılan her tıbbi işlem yalnızca hekim veya sağlık meslek mensubu tarafından yapılabilir. Tıbbi sekreterin bu tür bir işlem yapması “yetkisiz sağlık faaliyeti” anlamına gelir ve Türk Ceza Kanunu’nun 193. maddesi gereği suçtur. Ayrıca 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre görev ve yetki sınırını aşmak disiplin suçu, Hasta Hakları Yönetmeliği’ne göre ise hasta güvenliğini tehlikeye atmak anlamına gelir.

“Doktorun yerine sekreter test yapıyorsa bu artık sağlık hizmeti değil, sağlıkta çürümedir.”

Ssstwitter.com 1762868611657.00 00 24 10. Still002

‘YOĞUNLUK’ BAHANESİYLE YASALAR ÇİĞNENİYOR!

İddialara göre bazı polikliniklerde “hasta yoğunluğu” gerekçesiyle doktorlar sekreterleri görevlendiriyor. Ancak bu uygulama ne etik, ne hukuki, ne de insanidir. Hasta üzerindeki her işlemde doktor sorumluluğu devam eder; dolayısıyla “sekreter yapsın” diyerek sorumluluktan kaçmak mümkün değildir. Bu tablo, Tire Devlet Hastanesi’nde yönetim zaafiyetinin kronik hale geldiğini gösteriyor.

SKANDAL ZİNCİRİ BÜYÜYOR: MR’DA UNUTTULAR, GÖZDE YETKİSİZ İŞLEM!

Geçtiğimiz hafta aynı hastanede Esra Akgüneş isimli hasta MR cihazında bir saat boyunca unutulmuş, kendi imkânlarıyla cihazdan çıkmıştı. Şimdi ise göz polikliniğinde yetkisiz kişilerce tıbbi işlem yapıldığı iddiası gündemde. Halk arasında yorum net: “Burası hastane mi, deneme laboratuvarı mı?” “Doktoru görmek lüks oldu, memur reçete yazar hale geldi.”

TEMİZELLER SORUYOR!

Göz muayenesi odasında sekreterlerin işlem yapmasına kim izin verdi?

Doktorların “sekreter yapsın” talimatı yazılı mı, sözlü mü veriliyor?

Başhekimlik bu skandaldan habersiz mi, yoksa susarak onay mı veriyor?

İl Sağlık Müdürlüğü neden hâlâ sessiz?

TEMİZELLER HUKUKÇULARININ DEĞERLENDİRMESİ!

“TIBBİ YETKİSİ OLMAYAN KİŞİNİN SAĞLIK HİZMETİ YAPMASI”

1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun

Madde 1–3 açıkça belirtir:
“Tababet ve diş tababeti, yalnız diploması bulunan hekimler tarafından icra olunur.”
Bu maddeye göre, göz ölçümü, cihaz kullanımı, tıbbi test gibi işlemler yalnızca hekim veya sağlık meslek mensubu (örneğin hemşire, optisyen, sağlık teknisyeni) tarafından yapılabilir.

Tıbbi sekreter, mevzuatta yalnızca idari görevli sayılır; hasta üzerinde fiziksel veya cihazla işlem yapma yetkisi yoktur.
Bu işlem, yetkisiz sağlık hizmeti sunumu anlamına gelir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) – 193. madde

“Yetkili olmadığı halde tabiplik veya sair bir tıp sanatını yapan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu durumda işlem yapan sekreter doğrudan fail, buna göz yuman veya talimat veren doktor ve yöneticiler ise müşterek fail / azmettiren konumuna düşer.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu – Madde 125

“Görevin yerine getirilmesinde kusur, ihmal veya gecikme göstermek”
ve
“Görev ve yetkisini aşarak işlem yapmak”
disiplin suçu sayılır.
Bu nedenle hem sekreter, hem talimat veren doktor hem de denetim görevini yerine getirmeyen başhekimlik disiplin soruşturmasına tabi tutulabilir.

3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu – Madde 3 ve 9

Bu yasa “sağlık hizmetinin ancak mesleki yetkisi olan personelce yürütülebileceğini” söyler.
Aykırı davranışlar durumunda idari yaptırım, görevden uzaklaştırma ve ruhsat iptali dahi gündeme gelebilir.

Hasta Hakları Yönetmeliği – Madde 11 ve 12

“Hasta, kendisine müdahalede bulunacak kişilerin kimliğini ve unvanını bilme hakkına sahiptir.”
“Tıbbi müdahale, yalnızca ehil kişilerce yapılır.”
Sekreterin hastaya işlem yapması, hem bilgilendirme yükümlülüğünün ihlali, hem de hasta güvenliğini tehlikeye sokma anlamına gelir.
Bu durumda hastanın maddi ve manevi tazminat talep hakkı doğar.