Yolsuzluk, usulsüzlük ve hırsızlık olayları ile çalkalanan İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde şimdi de mobbing iddiaları nedeniyle iki kamu personelinin intihar etmesi konuşuluyor. Gündeme bomba gibi düşen ve müdürlük içerisinde sır gibi saklanmaya çalışılan intihar nedenlerini ise TEMİZELLER ortaya çıkarıyor.
CANINA KIYMADAN ÖNCE MEKTUP BIRAKTI
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde ilk intihar geçen eylül ayında yaşandı. İddiaya göre İzmir İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde güvenlik görevlisi olan Ayça …. adlı 25 yaşındaki çalışan Karabağlar’daki evinde ölü bulundu. Olay yerinde polis ve savcının yaptığı aramada Ayça…nın mektup yazdığı ve sonrasında yaşamına son verdiği belirlendi. İddiaya göre genç kadının intihar mektubunda kurumda ve iş hayatındaki zorluklar nedeniyle ve borçları nedeniyle intihar ettiği ileri sürüldü.
METRONUN ÖNÜNE ATLADI
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde yaşanan intiharlara iki gün önce bir yenisi daha eklendi. Ailesine işe gitmek istemediğini söyleyen Hukuk ve Muhakemat Birimi’nde sürekli işçi olarak çalışan Abdulaziz Erdaş, metro Stadyum durağında kendini metronun önüne atarak yaşamına son verdi. TEMİZELLER, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde yaşanan skandal intiharların perde arkasını araştırdı. TEMİZELLER Genel Yayın Yönetmeni Usta Gazeteci Ahmet TÜBCEL ve TEMİZELLER Haber Merkezi intiharlarla ilgili yaptığı araştırmada şok bilgi ve belgelere ulaştı.

İNTİHAR ERTMEDEN ÖNCE KURUMA DİLEKÇE YAZMIŞ
TEMİZELLER’in ortaya çıkardığı bilgilerde Abdülaziz Erdaş’ın intihar etmeden aylar önce mesai arkadaşlarına sürekli iş barışının kalmadığı ve hukuk servisinde adam kayırmacılığının olduğunu dile getirmiş.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğünde hukuk servisinde çalışan bir avukat hukuk servisinde yaşanan olayları detaylı bir biçimde dilekçe yazdığı belirlendi. Dilekçede birimde yaşandığı iddia edilen hukuksuzlukları, disiplinsizliği ve çalışma barışını bozan uygulamaları ayrıntılarıyla il sağlık müdürlüğü üst yönetimine aktarmış
Dilekçede İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Hukuk ve Muhakemat Birimi’nde görev yapan temizlik personelinin asli görevleri dışında sürekli olarak çay, kahve servisi ve farklı işlerde çalıştırıldığını, bu durumun birim içinde eşitsizliğe ve huzursuzluğa yol açtığı ifade etti.
DİSİPLİNSİZLİĞİN MERKEZİNDE KİMLER VAR?
Resmi dilekçede; birimdeki bu uygulamaların, Koordinatör Avukat Beytül Sultan Gökçe Kınık ile Avukat Hayriye Tokmak’ın bilgisi ve yönlendirmesi dahilinde gerçekleştirildiği iddia edildi. Dilekçede, bu iki ismin tutumları nedeniyle belirli personelin kayırıldığı, diğer personelin ise daha ağır iş yüküne maruz kaldığı belirtildi.
Aynı belgede, sürekli işçi M.T’ nin temizlik görevi yerine çay-kahve servisine yönlendirildiği, işe devamsızlıklarına rağmen kendisine geriye dönük izinler verildiği, buna karşın başka personel hakkında tutanak ve soruşturma uygulandığı vurgulandı. Bu durumun, birim içinde çifte standartlı bir disiplin anlayışı oluşturduğu kayda geçti.
Dilekçede ayrıca, temizlik yükünün büyük bölümünün engelli personel Abdulaziz Erdaş’ın üzerine bırakıldığı, bu uygulamanın insani ve hukuki açıdan kabul edilemez olduğu ifade edildi.
YANGIN RİSKİNE RAĞMEN ÖNLEM ALINMADI
Belgelerde, daha önce Hukuk Servisi mutfağında jeneratör yangını çıkmasına rağmen, aynı alanda yüksek elektrik tüketimli cihazların usule aykırı bir şekilde kontrolsüz şekilde kullanılmaya devam ettiği bilgisi de yer aldı. Bu durumun, hem iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına hem de kurum içi yazılı kararlara aykırı olduğu belirtildi.
ÜST YÖNETİM UYARILDI, ANCAK MÜDAHALE GELMEDİ
Dilekçede dile getirilen tüm bu iddialara rağmen, sağlık müdürlüğü üst yönetimi tarafından etkili bir idari denetim veya düzeltici işlem yapılmadığı öne sürüldü. Belgeler, yönetimin durumdan haberdar olduğunu ancak düzeni bozduğu iddia edilen uygulamalara son vermediğini ortaya koyuyor.
Bu sürecin ardından Abdulaziz Erdaş’ın hayatını kaybetmesi, gözleri bir kez daha “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 10. maddesine çevirdi. Söz konusu maddede, amirlerin maiyetindeki personele adil davranmak, haklarını korumak ve çalışma barışını sağlamakla yükümlü olduğu hükmü yer alıyor.”
SORUMLULUK ZİNCİRİ ARAŞTIRILACAK MI?
Kamuoyunda, dilekçede adı geçen yönetici ve personellerin sorumluluklarının hem idari hem de hukuki açıdan bütün yönleriyle araştırılması çağrıları yapılıyor. Özellikle, yazılı uyarılara rağmen neden önlem alınmadığı ve bu düzenin kimler tarafından sürdürüldüğü soruları yanıt bekliyor.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün, dilekçede adı geçen isimlerle ilgili nasıl bir idari ve disiplin süreci yürüteceği ise henüz açıklanmış değil.
TEMİZELLER Gazetesi ve TEMİZELLER Programı Genel Yayın Yönetmeni Usta Gazeteci Ahmet Tübcel’in aylardır gündeme getirdiği İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’ndeki sistem çürümüşlüğünün disiplinsizliğin ve yapılan iş ve işlemlerdeki usulsüzlüklerin ayyuka çıktığını birçok kez haberleştirip kamuoyuna duyurmuştu. Ve sonuçta aylar önce yükselen feryatlar……Aylar önce yazılan resmi bir dilekçe…Aylar önce yapılan açık bir uyarı…Ve bugün geriye kalan iki ölüm, üç öksüz çocuk, yıkılmış iki aile ve cevapsız bırakılan vicdan soruları.
Whatsapp ihbar hattı: 0533 263 43 78
Mail iletişim: [email protected]





