İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği'nde son dönemlerde yaşanan gelişmeler kamu vicdanını ciddi şekilde yaralıyor. Geçmişte Bayındır Ziraat Odası’nda şoförlük yapan, ardından CHP Bayındır İlçe Başkanlığı’na getirilen Arif Uyguner’in, şaibeli bir seçimle İzmir ili damızlık sığır yetiştiricileri birlik başkanlığı koltuğuna oturmasıyla birlikte skandallar zincirine yenilerini ekledi.
Uyguner'in başkan olur olmaz yaptığı ilk hamle, yıllarca kuruma emek vermiş deneyimli personelleri hiçbir gerekçe göstermeksizin işten çıkarmak oldu. Yerlerine liyakatten yoksun, yalnızca kendisine yakınlığıyla bilinen isimler çoğunluğu eş dost alelacele göreve getirildi. Bu açıkça, kurumsal yapının kişisel çıkar uğruna altüst edilmesi anlamına geldiği bildirildi.
Skandallar bununla da sınırlı kalmadı. Kurum kaynaklarından edinilen bilgilere göre, başkan Uyguner’in "avans" adı altında yaptığı yüklü para transferleri mevzuatla tamamen aykırı ve yasal değil. Bu uygulamalar, yönetim eliyle sistematik bir yolsuzluk şeması işletildiği yönündeki iddiaları güçlendiriyor.
Uyguner’in geçmişte yanında şoförlük yaptığı Bayındır Ziraat Odası Başkanı Erdal Köpüklü ile arasında milyonları bulan para transferlerinin gerçekleştiği konuşuluyor. Bölge halkı bu ilişkinin derinliğini sorgularken, kamu kaynaklarının kimler arasında nasıl pay edildiği sorusu gündemin en sıcak konusu hâline geldi.
En çarpıcı iddialardan biri ise Uyguner’in başkanlık koltuğuna oturduktan sonra gösterdiği şüpheli ekonomik yükseliş. Kısa sürede mal varlığında gözle görülür artış yaşayan Uyguner’in bu ani zenginleşmesi, “Bu servet nereden geldi?” sorusunu beraberinde getiriyor. Süt üreticisinin, hayvan yetiştiricisinin alın teriyle büyüyen birlik, adeta bir çiftliğe çevrilmiş durumda.
Tüm bu iddialar, İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nde ciddi bir denetim ve hesaplaşmanın kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Ancak şu ana dek ne birlik içinden ne de ilgili denetim mekanizmalarından somut bir adım atılmadı. Bu suskunluk, kamuoyunda “bir şeyler mi örtbas ediliyor?” endişesini daha da derinleştiriyor.
Arif Uyguner ve Erdal Köpüklü cephesinden ise iddialarla ilgili herhangi bir açıklama yapılmış değil. Sorumlulardan hesap sorulmadıkça, bu ve benzeri usulsüzlüklerin daha da yayılmasından endişe ediliyor.
