Menemen Atatürk Anadolu Lisesi’nde yaşanan olay hem öğretmenleri hem de öğrencileri isyan ettirdi. Okul Müdürü Dr. Yurdagül Arıkan, iddiaya göre “tasarruf tedbirleri” bahanesiyle okulun bir katını ve üç ayrı sınıfı kapattı. Üstelik bu kararın ne Menemen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden ne de öğretmenler kurulundan onay alınmadan yapılmış.

Bu uygulama sonucunda sınıflardaki öğrenci sayısı 40 ila 45 kişiye çıktı. Eğitim kalitesi düşerken, okulun 13 öğretmeni de “norm fazlası” durumuna düşürüldü. Zaten İzmir genelinde norm fazlası öğretmen sayısının yüksek olduğu bilinirken, bu karar eğitim camiasında büyük tepki çekti.

“KİMİNLE ANLAŞAMIYORSA ONU MAĞDUR EDİYOR”

Öğretmenler arasında büyük rahatsızlık yaratan bu uygulamanın, iddiaya göre “kişisel husumetler” ve “otorite gösterisi” amacıyla yapıldığı vurgulanıyor. Okulda görev yapan bazı eğitimciler, “Okul Müdürü Arıkan öğretmenlerle uyumlu değil. Kiminle anlaşamıyorsa o kişiyi yıldırma politikasıyla mağdur ediyor” diyerek yaşanan baskı ortamını dile getirdi.

Kaynaklar, kararın ne yazılı bir kurul tutanağına ne de resmi bir izin belgesine dayanmadığını belirtiyor. Bu da eğitim kurumlarında idari keyfiyetin ve denetim eksikliğinin geldiği noktayı gözler önüne seriyor.

ÖĞRENCİLER DE MAĞDUR: “NEFES ALAMIYORUZ!”

Öğrenciler ise aşırı kalabalık sınıflarda ders işlemenin imkânsız hale geldiğini söylüyor. Sınıf mevcutlarının 45 kişiye kadar çıkması hem ders verimini düşürdü hem de öğretmenlerin birebir ilgilenmesini engelledi. Öğrenciler, “Eskiden rahatça çalışabiliyorduk, şimdi nefes bile alamıyoruz. Bu tasarruf değil, eğitimden tasfiye,” diyerek tepkilerini dile getiriyor.

EĞİTİMDE TASARRUF OLMAZ, LİYAKAT OLUR!

Eğitim sendikaları ve öğretmen temsilcileri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün konuya acilen müdahale etmesi gerektiğini vurguluyor. Zira “tasarruf tedbiri” bahanesiyle sınıf kapatılması, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hiçbir yönergesinde yer almayan keyfi bir uygulama.

Menemen Atatürk Anadolu Lisesi’nde yaşanan bu olay, Türkiye’deki eğitim kurumlarında yöneticilerin denetimsiz kararlarıyla nasıl bir kaos yaratılabileceğini bir kez daha ortaya koydu.