Emin Küçük
Köşe Yazarı
Emin Küçük
 

İPİN UCU….

  Bizde sıkça kullanılan bir söz vardır. Birşeyler kontrolden çıkınca ipin ucu kaçtı deriz. Son zamanlarda ülkemizde olanlarda sanki ipin ucunun Kaçtığını gösteriyor bize. Nasıl mı? Öncelikle ekonomik gidişatta ipin ucu kaçtı gibi görünüyor. Nereden çıkardın bunu dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle ki; Bu hafta açıklanan ihracat ve ithalat rakamlarını görünce Böyle bir kanıya kapıldım.Bu kadar yüksek bir kur oranında  Ülkemizin ithalat ve ihracat rakamları arasında 10 milyar dolarlık devasa bir fark vardı. Tabiiki bu fark ithalat lehineydi. Normal şartlar altında bunun tersi olması gerekiyordu.Yani ihracat fazla ,ithalat  İhracattan az.Bütün bu sıkıntılar,katlanılan fedakarlıklar bunun için değilmiydi? Ülkemizin cari fazla vermesi için kurun yükselmesine göz yumulmamışmıyd? Peki neden böyle bir olay gerçekleşti. Bunu öğrenmek için çok fazla araştırma yapmaya gerek yok. Nedeni yaptığımız ihracatın büyük ölçüde ithalata dayalı olması ve tüm dünyada hızla artan enerji fiyatları.Ülkemiz başta petrol ve doğalgaz olmak üzere tamamen dışarıya bağımlı olduğundan,artan fiyatlar ithalatımızıda şişiriyor.Yakın gelecekte bu sarmaldan kurtuluşumuz yok gibi görünüyor. Uzak gelecektede ülkemizin hızla ithal ikamesine dayalı malları kendisinin  Üretmesi ve ihtiyaç duyduğumuz petrol ve doğalgaz kaynaklarının keşfedilmesi.Yada küresel ölçekte enerji fiyatlarının gerilemesi. İkinci tespitim ise hızla artan kuru durdurabilmek yada en azından bir dengeye Oturtabilmek için uygulamaya konulan Kur Korumalı Mevduat hesapları ile ilgili. Vadedilen tüm cazibesine karşın bu konuda istenilen hedefe ulaşılamadığı görülüyor.Bankalardaki 250 milyar dolar civarındaki döviz mevduatından ancak  10 milyar dolar civarında bir döviz bu sisteme yönelmiş durumda. Döviz mevduatı sahipleri ile  şirketler bile hala bu konuda çekimser davranıyor. Bunun nedenlerinin en başında enflasyon oranının çok yüksek olması ve bu hesaplara uygulanan faiz oranı ile enflasyon oranı arasındaki çok büyük fark. Piyasalardaki güven ortamı tabiiki çok önemli. Yüksek enflasyon bir ülkede halkı hızla fakirleştiren toplumsal yapıyı bozan bir ekonomik gösterge.İşin acı tarafı bizim ülkedeki yüksek enflasyon talepten kaynaklanan talep enflasyonu değil,üretimdeki yüksek maliyetlerden kaynaklanan maliyet enflasyonu.Yüksek kurla yapılan ithalatın anında piyasa fiyatlarına olumsuz olarak yansımasıda cabası. Bir vatandaş olarak en büyük dileğim  ipin ucu kaçmadan ekonomik göstergelerin acilen toparlanması.İnsanlar gerçekten zor durumda ve bunun için acilen tedbirler alınması gerekiyor.Şunuda unutmayalım bir sorunun çözümünün en önemli kuralı,öncelikle o sorunun varlığını kabul etmekten geçer.Ne demişti rahmetli Süleyman Demirel"Eğer meselenin mesele olduğunu kabul etmesseniz ,o mesele olmaz" Aslında  çok çeşitli iklimi , zengin doğal  kaynakları ve yüksek insan gücüne sahip ülkemizin bu olumsuz durumdan çabucak çıkmaması için hiçbir neden yok. Bunları daha öncede yaşadık ve toparlandık.Yeterki meselenin mesele olduğunu kabul edelim. Bu yönde politikalar geliştirelim. Sağlık ve mutlulukla kalın.
Ekleme Tarihi: 05 Şubat 2022 - Cumartesi

İPİN UCU….

 

Bizde sıkça kullanılan bir söz vardır.
Birşeyler kontrolden çıkınca ipin ucu kaçtı deriz.
Son zamanlarda ülkemizde olanlarda sanki ipin ucunun
Kaçtığını gösteriyor bize. Nasıl mı?
Öncelikle ekonomik gidişatta ipin ucu kaçtı gibi görünüyor.
Nereden çıkardın bunu dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle ki;
Bu hafta açıklanan ihracat ve ithalat rakamlarını görünce
Böyle bir kanıya kapıldım.Bu kadar yüksek bir kur oranında 
Ülkemizin ithalat ve ihracat rakamları arasında 10 milyar dolarlık devasa bir fark vardı.
Tabiiki bu fark ithalat lehineydi.
Normal şartlar altında bunun tersi olması gerekiyordu.Yani ihracat fazla ,ithalat 
İhracattan az.Bütün bu sıkıntılar,katlanılan fedakarlıklar bunun için değilmiydi?
Ülkemizin cari fazla vermesi için kurun yükselmesine göz yumulmamışmıyd?
Peki neden böyle bir olay gerçekleşti.
Bunu öğrenmek için çok fazla araştırma yapmaya gerek yok.
Nedeni yaptığımız ihracatın büyük ölçüde ithalata dayalı olması ve tüm dünyada hızla artan enerji fiyatları.Ülkemiz başta petrol ve doğalgaz olmak üzere tamamen dışarıya bağımlı olduğundan,artan fiyatlar ithalatımızıda şişiriyor.Yakın gelecekte bu sarmaldan kurtuluşumuz yok gibi görünüyor.
Uzak gelecektede ülkemizin hızla ithal ikamesine dayalı malları kendisinin 
Üretmesi ve ihtiyaç duyduğumuz petrol ve doğalgaz kaynaklarının keşfedilmesi.Yada küresel ölçekte enerji fiyatlarının gerilemesi.
İkinci tespitim ise hızla artan kuru durdurabilmek yada en azından bir dengeye
Oturtabilmek için uygulamaya konulan Kur Korumalı Mevduat hesapları ile ilgili.
Vadedilen tüm cazibesine karşın bu konuda istenilen hedefe ulaşılamadığı görülüyor.Bankalardaki 250 milyar dolar civarındaki döviz mevduatından ancak 
10 milyar dolar civarında bir döviz bu sisteme yönelmiş durumda.
Döviz mevduatı sahipleri ile  şirketler bile hala bu konuda çekimser davranıyor.
Bunun nedenlerinin en başında enflasyon oranının çok yüksek olması ve bu hesaplara uygulanan faiz oranı ile enflasyon oranı arasındaki çok büyük fark.
Piyasalardaki güven ortamı tabiiki çok önemli.
Yüksek enflasyon bir ülkede halkı hızla fakirleştiren toplumsal yapıyı bozan bir ekonomik gösterge.İşin acı tarafı bizim ülkedeki yüksek enflasyon talepten kaynaklanan talep enflasyonu değil,üretimdeki yüksek maliyetlerden kaynaklanan maliyet enflasyonu.Yüksek kurla yapılan ithalatın anında piyasa fiyatlarına olumsuz olarak yansımasıda cabası.
Bir vatandaş olarak en büyük dileğim  ipin ucu kaçmadan ekonomik göstergelerin acilen toparlanması.İnsanlar gerçekten zor durumda ve bunun için acilen tedbirler alınması gerekiyor.Şunuda unutmayalım bir sorunun çözümünün en önemli kuralı,öncelikle o sorunun varlığını kabul etmekten geçer.Ne demişti rahmetli Süleyman Demirel"Eğer meselenin mesele olduğunu kabul etmesseniz ,o mesele olmaz"
Aslında  çok çeşitli iklimi , zengin doğal  kaynakları ve yüksek insan gücüne sahip ülkemizin bu olumsuz durumdan çabucak çıkmaması için hiçbir neden yok.
Bunları daha öncede yaşadık ve toparlandık.Yeterki meselenin mesele olduğunu kabul edelim.
Bu yönde politikalar geliştirelim.

Sağlık ve mutlulukla kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve temizellergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.