Bu dosya, sıradan bir haber değil. Bu, İzmir için tarihi bir sorumluluğun yerine getirilmesidir.

Temizeller Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, usta gazeteci Ahmet Tübcel, aylar süren arşiv araştırmaları, resmi yazışmalar, hukuk belgeleri ve tanık ifadeleriyle İzmir’i sarsacak bir gerçeği ortaya çıkardı:
İzmir’in kalbinde, Sağlık Bakanlığı’na ait olduğu resmen kayıtlı bir sağlık tesisi — ÇİDEM (Çocuk İşitme Değerlendirme Merkezi) dönemin İl Sağlık Müdürü’nün ihmaliyle TCDD’ye kaptırıldı!

Bu haber; bir gazetecilik cesaretinin, bir araştırmacı gazeteciliğin en parlak örneklerinden biri ve kamu yararına yürütülen hakikat mücadelesinin somut bir simgesidir.

İzmir’in sağlık tarihinde dönüm noktası olacak bu dosya, yalnızca bir binanın değil, bir kentin vicdanının da nasıl susturulduğunu gözler önüne seriyor.
Temizeller Gazetesi, bir kez daha “kamu adına denetim” görevini yerine getirerek, unutturulmak istenen bir sağlık skandalını gün yüzüne çıkardı.

8Bad20F21Cbe698B74Bcb5343566C042

ÇİDEM SAĞLIK TESİSİ NASIL ELDEN GİTTİ?

2023’TE “SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNÜN TARİHİ İHMALİ”

İzmir’in merkezinde, Alsancak’ta yer alan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlı ÇİDEM – Çocuk İşitme Değerlendirme Merkezi, sessiz sedasız İzmir’in elinden gitti.

Sağlık Bakanlığı lehine verilmiş iki ayrı hukuk görüşüne rağmen, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün vurdumduymazlığı sonucu TCDD taşınmaza el koydu.
İzmir, çocuk işitme alanında en önemli ihtisas merkezini böylece kaybetti.

Oysa bu bina, yıllardır işitme kaybı olan çocukların tanı, değerlendirme ve rehabilitasyon hizmetlerinin yürütüldüğü, Türkiye’nin örnek merkezlerinden biriydi.
Ancak bu stratejik sağlık birimi, dönemin İl Sağlık Müdürü Dr. Emre Erkuş’un döneminde yaşanan idari ihmal ve beceriksizlik nedeniyle TCDD tarafından tahliye ettirildi.

157F16Ac8383Cfb9E1633Ee04C3C0942

SAĞLIK BAKANLIĞI VE İL HUKUKU AYNI ŞEYİ YAZDI: “BU BİNA BİZİM!”

Sağlık Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 13 Kasım 2023 tarihli resmî yazısında net bir hüküm koydu:

“5283 sayılı Kanun uyarınca taşınmaz kanunen Sağlık Bakanlığı’na devredilmiştir.
TCDD’nin tahliye veya kira talebi hukuken geçersizdir.
Sağlık tesisinin Hazine adına tescil edilip Bakanlığa tahsis edilmesi gerekmektedir.”

Aynı doğrultuda İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Hukuk ve Muhakemat Birimi de açıkça uyardı:

“Devir kanunla yapılmıştır. Tescilin yapılmaması, Meclis iradesinin hiçe sayılması anlamına gelir.
ÇİDEM binası Sağlık Bakanlığı adına tescil edilmelidir.”

Ancak bu açık ve bağlayıcı görüşlere rağmen, İl Sağlık Müdürü Emre Erkuş hiçbir işlem başlatmadı.
Ne tescil yapıldı, ne ifraz komisyonu toplandı, ne de tapu tespiti davası açıldı.

Sonuç ortada: TCDD taşınmaza fiilen el koydu, ÇİDEM binası boşaltıldı.

Ekran Görüntüsü 2025 11 05 134124

BİR HUKUK SKANDALI, BİR SAĞLIK FACİASI

5283 sayılı Kanun’un 4. maddesi, “kamu kurumlarına ait sağlık birimlerinin taşınır ve taşınmazlarıyla birlikte Sağlık Bakanlığı’na devredileceğini” açıkça hükme bağlar.
Ancak İzmir İl Sağlık Müdürlüğü bu temel kanun hükmünü uygulamadı.

Üstelik ortada iki mahkeme kararı da vardı:

İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi (E.2020/4 – K.2020/74)

İzmir 2. İdare Mahkemesi (E.2009/201 – K.2009/1979)

Her iki mahkeme de aynı şeyi söylüyordu:

“Bina fiilen sağlık hizmeti veriyorsa mülkiyet Sağlık Bakanlığı’na devredilmelidir.”

Ancak Emre Erkuş yönetimindeki İzmir İl Sağlık Müdürlüğü bu hakkı savunmadı.
Böylece İzmir, çocuk işitme alanında tek referans merkezini kaybetti.

Ekran Görüntüsü 2025 11 05 133924

KAMU ZARARI VE GÖREV İHMALİ

Bu olay yalnızca bir bina kaybı değil, aynı zamanda açık bir kamu zararıdır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kanunu’na göre “kamu zararı”,TCK 257’ye göre “görevi kötüye kullanma”, ve 5283 sayılı Kanun’a aykırılık açıkça ortadadır.

Hukukçular, yaşananı “görev ihmali değil, doğrudan hizmet kusuru” olarak tanımlıyor:

“Bakanlık lehine kesinleşmiş hukuki hakkı korumamak, kamu hizmetinin devamlılığını engellemektir.
Bu durum Sayıştay denetimlerinde ağır kusur olarak değerlendirilir.”

İZMİR’İN SAĞLIK HARİTASINDAN BİR MERKEZ SİLİNDİ

ÇİDEM sadece bir bina değildi.
İzmir’in tüm işitme tarama sistemi, bebek işitme değerlendirmesi ve ileri odyolojik testleri bu merkez üzerinden yürütülüyordu.
Tepecik Hastanesi’nin eğitim ve uygulama ağı da ÇİDEM’e bağlıydı.

Bugün o düzeyde bir merkez İzmir’de artık yok.
Kısacası, İzmir bir sağlık kolunu kaybetti.
Ve bu kaybın sorumlusu, açıkça görevini yerine getirmeyen İl Sağlık Müdürlüğü’dür.

SORUMLU KİM?

Bu skandalın yaşandığı dönemde görevde olanlar:

İl Sağlık Müdürü: Dr. Emre Erkuş, Destek Hizmetleri Başkanlığı ve Hukuk Birimi süreci takip etmeyen idari ekip ve Bakanlık koordinasyonu, devre dışı bırakıldı

Şimdi kamuoyu şu soruların cevabını bekliyor:

“Sağlık Bakanlığı’nın ‘Bu bina bizimdir, devredilmiştir’ yazısını neden uygulamadınız?”
“İzmir’in en kritik ihtisas tesisini korumamak kimin talimatıydı?”

KAMUOYUNA ÇAĞRI

İzmir halkı, bu ihmalin hesabının verilmesini istiyor.
Çocuk işitme merkezinin kapatılması, yalnızca bir yönetim hatası değil; gelecek nesillerin sağlık hakkına vurulmuş açık bir darbedir.

“Bir bina değil, bir umut yıkıldı. Bir dosya değil, bir şehir sağlığı yok edildi ve tüm bunlar, Emre Erkuş döneminin sessizliğiyle mümkün oldu.”

İzmir, hakkını savunamayan bürokratlar yüzünden bir sağlık tesisini kaybetti.
Ama Temizeller, bu dosyayı tarihe not düşüyor.

İŞTE SAĞLIK BAKANLIĞI HUKUK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN HUKUKİ GÖRÜŞÜ İÇİN TIKLAYINIZ...

İZMİR İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK BİRİMİNİN GÖRÜŞÜ İÇİN TIKLAYINIZ...