Emin Küçük
Köşe Yazarı
Emin Küçük
 

AĞZI OLAN KONUŞUYOR…

Daha dün bir tarikat üyesi olduğu belirtilen meczup birinin çocuklarına Türkçe isim koyan anne babaların cehenneme gideceği haberini hazmetmeye çalışırken,bugünde ESİAD Yüksek  İstişare Kurulu Başkanı olan Sıtkı Şükürer isimli şahsın Mübadele ile dışarıdan İzmire gelenler ile ilgili olarak bir röportajda söylediği abuk subuk ifadelerin şokunu yaşadık. Ailesi bütün malını mülkünü bırakarak can havliyle kendini Anavatanı bildiği bu  Ülkeye atan ve bu ülkede doğup büyüyen birisi olarak en hafifinden yazıklar olsun demek istiyorum.Tabii "yazıklar olsun "benim esas duygularımı ifade eden bir kelime değil ama yazı yazdığım kuruma ve beni okuyanlara saygımdan ancak böyle bir ifade ile yetiniyorum. O beyefendiye şunu hatırlatmak isterim; Suçladığı insanlar özbe öz Türk halkıdır.Öyleki yüzyıllarca yaşadıkları Balkanlarda özbenliklerini asla kaybetmemiş ve her zaman anavatanlarının hasretiyle yaşamışlardır. Şimdi bu insanları geldikleri yeri bozan zarar veren kişiler olarak tanımlamak cehaletin ve hadsizliğin dik alasıdır.Aksine İzmire ve Türkiyenin birçok yerine gerek mübadil,gerekse göçmen olarak gelen o insanların geldikleri yere yaptıkları sosyal,kültürel ve ekonomik katkılar su götürmez bir gerçektir. 1979 yılında Van Erciş te askerlik görevimi yaparken atış yaptığımız bir tankın patlamayan mermisini imha etmek üzere kırsalda bir köye gitmiştik.Yokuştan aşağıya baktığımda kiremit damlı,yemyeşil ağaçlarla kaplı köyü gördüğümde serap görüyorum sanmıştım.Köye vardığımızda sarışın mavi gözlü insanları gördüğümde şaşkınlığım dahada arttı.Sohbete başladığımızda köyün Selanikten gelen mübadiller tarafından kurulduğunu öğrendim.O insanların, benim Edirne li olduğumu öğrendiklerinde bana sarılışlarını ve gözlerinden dökülen sevinç gözyaşlarını hala unutamam.Sanki bir akrabaları gelmiş gibi etrafımda pervane oldular.Hemen hemen bütün köy ahalisi beni görmeye geldi.Bu nasıl ve ne güzel bir insanlıktır.O insanlar orayı cennete çevirmişlerdi.Şimdi bu şekilde bu ülkeye gelmiş insanları bulunduğu yere zarar veren kişiler olarak tanımlamak hangi aklın ürünüdür. Benim nacizane tavsiyem lütfen konuşurken ağzımızdan çıkan sözlere dikkat edelim. Zira sonradan dilenecek özürün pek anlamı olmuyor.Yarattığı hasar büyük oluyor. Sağlıkla kalın….
Ekleme Tarihi: 26 Ocak 2022 - Çarşamba

AĞZI OLAN KONUŞUYOR…

Daha dün bir tarikat üyesi olduğu belirtilen meczup birinin çocuklarına Türkçe isim koyan anne babaların cehenneme gideceği haberini hazmetmeye çalışırken,bugünde ESİAD Yüksek 
İstişare Kurulu Başkanı olan Sıtkı Şükürer isimli şahsın Mübadele ile dışarıdan İzmire gelenler ile ilgili olarak bir röportajda söylediği abuk subuk ifadelerin şokunu yaşadık. Ailesi bütün malını mülkünü bırakarak can havliyle kendini Anavatanı bildiği bu 
Ülkeye atan ve bu ülkede doğup büyüyen birisi olarak en hafifinden yazıklar olsun demek istiyorum.Tabii "yazıklar olsun "benim esas duygularımı ifade eden bir kelime değil ama yazı yazdığım kuruma ve beni okuyanlara saygımdan ancak böyle bir ifade ile yetiniyorum.
O beyefendiye şunu hatırlatmak isterim;
Suçladığı insanlar özbe öz Türk halkıdır.Öyleki yüzyıllarca yaşadıkları Balkanlarda özbenliklerini asla kaybetmemiş ve her zaman anavatanlarının hasretiyle yaşamışlardır.
Şimdi bu insanları geldikleri yeri bozan zarar veren kişiler olarak tanımlamak cehaletin ve hadsizliğin dik alasıdır.Aksine İzmire ve Türkiyenin birçok yerine gerek mübadil,gerekse göçmen olarak gelen o insanların geldikleri yere yaptıkları sosyal,kültürel ve ekonomik katkılar su götürmez bir gerçektir.
1979 yılında Van Erciş te askerlik görevimi yaparken atış yaptığımız bir tankın patlamayan mermisini imha etmek üzere kırsalda bir köye gitmiştik.Yokuştan aşağıya baktığımda kiremit damlı,yemyeşil ağaçlarla kaplı köyü gördüğümde serap görüyorum sanmıştım.Köye vardığımızda sarışın mavi gözlü insanları gördüğümde şaşkınlığım dahada arttı.Sohbete başladığımızda köyün Selanikten gelen mübadiller tarafından kurulduğunu öğrendim.O insanların, benim Edirne li olduğumu öğrendiklerinde bana sarılışlarını ve gözlerinden dökülen sevinç gözyaşlarını hala unutamam.Sanki bir akrabaları gelmiş gibi etrafımda pervane oldular.Hemen hemen bütün köy ahalisi beni görmeye geldi.Bu nasıl ve ne güzel bir insanlıktır.O insanlar orayı cennete çevirmişlerdi.Şimdi bu şekilde bu ülkeye gelmiş insanları bulunduğu yere zarar veren kişiler olarak tanımlamak hangi aklın ürünüdür.
Benim nacizane tavsiyem lütfen konuşurken ağzımızdan çıkan sözlere dikkat edelim.
Zira sonradan dilenecek özürün pek anlamı olmuyor.Yarattığı hasar büyük oluyor.
Sağlıkla kalın….

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve temizellergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.