Temizeller programında usta gazeteci Ahmet Tübcel bu kez canlı yayında hem İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün gecikmeli ve eksik basın açıklamasını, hem 241 hard disk dosyasını, hem de İl Sağlık Müdürlüğü’nün bilgisayarlarına mesai dışı bağlanıldığı iddiasını masaya yatırdı. İki yıl sonra gelen “görevi kötüye kullanma, kurum zararı yok” açıklamasını “skandal ve rezalet” diye niteleyen Tübcel, siber suç iddiasının da tıpkı hard disk hırsızlığında olduğu gibi savcı ve polisten saklanıp muhakkik üzerinden kapatıldığını söyledi:
“Bu devlet kurumu böyle mi yönetilir? 241 hard disk çalınıyor, bilgisayarlara dışarıdan bağlantı iddiası var, herkesin haberi oluyor, bir tek savcının, polisin haberi olmuyor.”
İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ İKİ YIL SONRA KONUŞTU: “İKİ KOLİ HARD DİSK” AÇIKLAMASI TEPKİ ÇEKTİ
5 Aralık’ta yayınlanan Temiz Eller programında Ahmet Tübcel, geçen hafta ortaya çıkardığı 241 hard disk skandalı üzerine İl Sağlık Müdürlüğü’nden gelen basın açıklamasını masaya yatırdı.
Müdür Ayhan Kul imzalı açıklamada, “bilgi işlem biriminde görevli personelin iki koli hard diski izinsiz şekilde aracına koyması nedeniyle tutanak tutulduğu ve görevi kötüye kullanma fiili nedeniyle iş akdinin feshedildiği, kurumun herhangi bir zarara uğratılmadığının belirlendiği” ifade edildi.
Tübcel, bu ifadeleri yayında şu sözlerle eleştirdi:
“Sayın Müdürüm, iki koli hard disk demek ne demek? Mandalina mı götürdü bu adam, elma mı götürdü? İki koli deyip geçemezsiniz. Bunun adedi yok mu? 241 tane hard disk olduğunu biz ortaya çıkardık. Neden adedini yazmıyorsunuz?”
Müdürün açıklamasında olayın “görevi kötüye kullanma” olarak sınıflandırılıp, “kurum zararı yoktur” denmesine Tübcel sert çıktı:
“Dijital materyalleri, üzerinde İzmir halkının, resmi kurumların, savcılıkların mahrem yazışmaları olabilecek hard diskleri aracına koyan bir kişi, size göre sadece görevi kötüye kullanmış sayılıyor. İki yıldır savcı yok, polis yok, sonra üç satır yazıyla bu işi kapatmaya çalışıyorsunuz.”
“KURUM ZARARI YOK” DENEN DOSYADA SORULMAYAN SORULAR
Tübcel, İl Sağlık Müdürlüğü’nün “kurum zararı yok” değerlendirmesini yerden yere vurdu ve kamu adına şu soruları sıraladı:
Bu personel 9 yıldır bilgi işlemde çalışıyordu; bu sürede hiç mi bir şey çıkmadı?
Aracında başka hard disk ya da dijital materyal var mıydı, polis tarafından arandı mı?
Evinde arama yapıldı mı, ikametinde benzer materyal bulundu mu?
Hard disklerin içindeki veri yapısı ve log kayıtları kriminal olarak incelendi mi?
“Kurum zararı yok” sonucuna kim, hangi teknik raporla vardı?
“Kimin hangi bilgilere erişmiş olabileceği bilinmeden, ev ve araç araması yapılmadan, delil toplanmadan ‘kurum zarara uğratmadı’ demek, kamuoyunun zekâsıyla alay etmektir.” diyen Tübcel, açıklamayı “skandal” ve “rezalet” olarak nitelendirdi.
Tübcel ayrıca, İl Sağlık Müdürü’nün 241 hard disk olayını ancak Temizeller yayınından sonra açıklamasını da eleştirdi:
“İki yıldır bir cümle kurulmamıştı, biz yayın yapınca açıklama geldi. İki yıldır kurum olarak neredeydiniz Sayın Müdürüm?”
NEZAKET HATIRLATMASI: “BUNDAN SONRA BİZDEN ÖN BİLGİ BEKLEMEYİN”
Yayın sırasında Tübcel, Ayhan Kul ile daha önce yaşadığı başka bir olayı da anlatarak, Müdürlüğün yaklaşımını örnekledi.
Bir vatandaşın 45 dakika geç gelen ambulans nedeniyle hayatını kaybettiğini, bu olayı “kurumu yıpratmamak için” önce telefonda nezaketle Ayhan Kul’a ilettiğini, bilgi ve kayıtları göndermesine rağmen hiçbir geri dönüş almadığını hatırlattı:
“Sizi aradım, ‘bu vatandaş belki on dakika erken ambulans gelse yaşayabilirdi, dikkat edin’ dedim. ‘Bilgileri atın, bakacağım’ dediniz. Attım, bir tek geri dönüş yapmadınız. Ben nezaket gösteriyorum, siz zerre nezaket göstermiyorsunuz. Bu saatten sonra Temizeller ’den size ön bilgi yok; ancak canlı yayından öğrenirsiniz.”
VATAN PARTİSİ’NDEN ÇOK SERT ÇIKIŞ: “BU BASİT HIRSIZLIK DEĞİL, MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ”
Programın devamında, Vatan Partisi İzmir İl Başkanı, emekli Hava Kurmay Albay İhsan Sefa’nın yaptığı basın açıklaması ekrana getirildi.
241 hard disk olayının “sıradan disiplin konusu değil, millî güvenlik meselesi” olduğunu vurgulayan Sefa, sağlık verilerinin biyolojik saldırı planlamaları açısından istihbarat değeri taşıdığını, bu nedenle olayda casusluk riski olduğunu belirtti. “MİT’in, emniyet istihbaratın, askerî istihbaratın bu dosyadan haberi var mıdır?” diye soran Sefa, dosyanın kapatılamayacağını ve Vatan Partisi olarak takipçisi olacaklarını açıkladı.
Tübcel, bu değerlendirmeyi şu sözlerle yorumladı:
“Biz gazeteci olarak başka açıdan bakıyoruz, Sayın Sefa bir kurmay subay olarak başka açıdan baktı. ‘Bu sadece bir disiplin dosyası değil, devletin güvenlik meselesidir’ dedi. Bu açıklama bile olayın ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.”
İKİNCİ PERDE: İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ BİLGİSAYARLARINA “UZAKTAN BAĞLANMA” İDDİASI
Yayının en kritik bölümünde Ahmet Tübcel, “hard disk skandalının perde arkası” dediği yeni bir iddiayı açıkladı:
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde bilgi işlemde uzman olarak çalışan bir personelin, mesai dışında uzaktan bağlantı ile İl Müdürü’nün ve Personel Başkanlığı’nın bilgisayarlarına girdiği iddia edildi.
Bu iddia, bir sağlık memurunun sosyal medyada “Sağlık Müdürlüğü’nün bilgisayarlarına dışarıdan girdiniz, ne aldınız?” imasını taşıyan paylaşımı üzerine ortaya çıkıyor.
İl Sağlık Müdürlüğü, birkaç gün sonra bir soruşturma başlatıyor, ifadesi alınan sağlık memuru olayı anlatıyor. Dosya yine klasik şekilde muhakkike, bu kez Kamu Hastaneler Hizmetleri Başkan yardımcısı Eşref Okunakol’a veriliyor.
Tübcel bu tabloyu şu şekilde yorumladı:
“Bu kadar kritik, siber suç içeren bir dosyayı, yine kurum içi bir muhakkike veriyorlar. Ne siber suç birimi var, ne adli bilişim, ne emniyet, ne savcı… Hedef ne? Olayı büyütmeden kapatmak.”
BİR AY SONRA İNCELEME, MESAİ ARKADAŞINA “BİLGİSAYARA EL KOYMA”: DELİL GÜVENLİĞİ YOK
İnceleme dosyasındaki tarihler daha büyük şüphe doğuruyor.
İddia Aralık 2023’te ortaya çıkıyor.
İnceleme ve soruşturma biriminden gelen yazı 27.12.2023 tarihini taşıyor.
“Uzmanın kullandığı bilgisayara olduğu hali ve tüm parçaları ile el konuldu” tutanağı ise 22.01.2024 tarihli.
Yaklaşık bir ay sonra bilgisayara “el konulduğu” ifade ediliyor.
Bu da Tübcel’in şu soruyu sormasına yol açıyor:
“Bir ay geçen bir bilgisayarın delil olma niteliği kalır mı? O bilgisayardaki verinin aynı olduğuna kim emin? O bilgisayarın aynı bilgisayar olduğunu kim garanti edebilir?”
Daha da vahimi: bilgisayarı inceleyenler, bağımsız adli bilişim uzmanları değil, yine aynı birimde çalışan bilgi işlem personeli; yani iddia edilen kişinin mesai arkadaşları.
Sonuç olarak dosyaya şu ifade yazılıyor:
“Girmediği tespit edilmiştir.”
Tübcel bu sonucu şu sözlerle eleştiriyor:
“Peki neyle tespit ettiniz? Hangi logla, hangi zaman damgasıyla, hangi IP kaydıyla? Yok. Bu şekilde ‘girmedi’ diyorsanız bu vatandaşın verisini, sağlık bilgisini, mahremiyetini kim koruyor?”
TARİHSEL TESADÜF MÜ, ZAMANLAMA MI? GÖREV DEĞİŞTİ – BİR GÜN SONRA HARDDİSKLER ÇALINDI
Tübcel’in en sert vurduğu nokta ise şu kronoloji:
Personel hakkındaki sızma iddiası soruşturuluyor, ifadeler alınıyor.
İddia konusu personel, başka bir göreve, başka bir birime kaydırılıyor.
Bu görev değişikliğinden SADECE BİR GÜN sonra, 19.01.2024’te 241 hard disk çalınma olayı gerçekleşiyor.
Tübcel bu zamanlamayı ekrana şu şekilde taşıyor:
“Bu kadar büyük bir siber iddia var, bir gün sonra kurumun kalbi olan 241 hard disk çalınıyor. Buna tesadüf derseniz bu millete haksızlık olur. Ben ‘organize bir yapı şüphesi’ görüyorum. Şu an sadece soruyorum: Bu iki dosya arasındaki bağı kim araştırıyor?”
“ORGANİZE SUÇ GİBİ ÇALIŞAN BİR YAPI VAR SANKİ”
Yayının sonunda Tübcel, İl Sağlık Müdürlüğü’nde yıllara yayılan bütün bu dosyaları (hard disk skandalı, bilgisayarlara dışarıdan bağlanma iddiası, akaryakıt dosyası, yemek ihalesi, kantin ve ambulans bakım skandalları) üç cümlede özetliyor:
“Orada öyle bir sistem kurulmuş ki, her taşın altından aynı isimler çıkıyor. Bilgi işlem, akaryakıt, yemek ihalesi, hard diskler, sızma iddiası… Her dosyada aynı imzalar, aynı suskunluk, aynı kapatma tekniği. Bu bana bireysel hata değil, organize bir yapıyı hatırlatıyor.”
“Bir bakıyorsunuz dosya muhakkike gidiyor, savcıya gitmiyor. Bir bakıyorsunuz log kaydı yok, kamera incelenmemiş. Bir bakıyorsunuz valinin haberi yok, bakanlığın geç haberi oluyor. Ama Yenal Duğral, Eşref Okunakol, Celalettin Uzun, isimler hep ortada. Bu düzen değişmedikçe skandallar da bitmez.”
GAZETECİ TÜBCEL “BU DOSYALAR KAPANMAYACAK”
Ahmet Tübcel, 5 Aralık yayınının sonunda hem İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’ne hem de yetkililere şu net mesajı verdi:
“Biz bu dosyaların peşini bırakmayacağız. Hard diskler, sızma iddiaları, akaryakıt dosyası, yemek ihalesi… Hepsini tek tek açacağız. Devletin parasını harcayan, veri güvenliğini yok sayan, savcıdan dosya saklayan kim varsa kamuoyuna hesap verecek. Temizeller var olduğu sürece bu şehirde hiç kimse ‘nasıl olsa kimse duymaz’ diyemeyecek.”
Temizeller ’in 5 Aralık yayını, sadece bir program değil;
İzmir sağlık sisteminde yılların biriktirdiği pisliğin üstüne tutulmuş projektör oldu.
Ve görünen o ki: Bu dosya artık kapatılamaz.
Whatsapp İhbar Hattı: 0533 263 43 78
Mail İletişim: [email protected]





