TEMİZELLER İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde “devlet alacaklarından genel vazgeçme” yazısı hukuk tarihine geçecek bir resmi belge skandalını ortaya çıkardı.
Kanun, yönetmelik ve Sayıştay kararları açık olmasına rağmen ki mevzuata göre tahsili mümkün olmayan her kamu alacağı için ayrı ayrı onay alınması zorunludur dediği halde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Hukuk Birimi ve İcra Servisi, sorumlu Avukat Bekir Çetin imzasıyla büyük bir hukuki skandala imza atarak 42 firmanın alacaklarından topluca vazgeçti.

TEMİZELLER BELGELERİ AÇIKLIYOR: İZMİR SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDE FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK!
TEMİZELLER BELGELERİ AÇIKLIYOR: İZMİR SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDE FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK!
İçeriği Görüntüle

SKANDALI TEMİZELLER ORTAYA ÇIKARDI

Ancak asıl büyük skandal, bu toplu vazgeçme listesinde “22.02.2024” tarihiyle “TERKİN DURUMUNDA OLDUĞU” yazılan Buzpak Temizlik Hizmetleri Gıda İnşaat Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketiyle ilgili ortaya çıktı.
Temizeller Gazetesi’nin yaklaşık altı aydır üzerinde çalışıp ulaştığı belgelere göre, “TERKİN DURUMUNDA” denilerek alacağından vazgeçilen bu şirket, sadece iki ay sonra 24.04.2024 tarihinde İzmir 1. İcra Dairesi’nin 2024/553 sayılı dosyasına ve ardından 28.05.2024 tarihinde İzmir 17. İcra Dairesi’nin 2023/16427 sayılı dosyasına ödeme yaptı.

İZMİR İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDE KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL!
İZMİR İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDE KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL!
İçeriği Görüntüle

TEMİZELLER genel yayın yönetmeni usta gazeteci Ahmet Tübcel İl Sağlık Müdürlüğü’nün “terkin durumunda” diyerek tahsil imkansız gösterdiği şirket, aslında aktif, ticari faaliyetine devam eden ve borcunu ödeyebilen bir işletme olduğunu belgelerle ortaya çıkardı.
Bu tablo, İl Sağlık Müdürlüğü Hukuk İşleri Birimi’nin resmi belgede gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu ve kamu alacaklarını korumak yerine kamu zararına yol açtığını gözler önüne serdi.

TEMİZELLERİN ORTAYA ÇIKARDI İŞTE O SKANDAL BELGE…

T A S F İ Y E D A Ğ I T I M-4

“Terkin” olmuş, tahsilatı imkansız dedikleri ( İLANİHAYE ) sonsuza kadar kurumun alacaklarından vazgeçilen şirket iki ay sonra icra dosyalarına iki ayrı ödeme yapıyor.

İŞTE O BELGE ….

Buzpak Temi̇zli̇k Tahsi̇lat Aktarimi 2-4Buzpak Temi̇zli̇k Tahsi̇lat Aktarimi-5

GERÇEĞE AYKIRI BİLGİLERLE DÜZENLENEN RESMİ BELGE!

Skandal belgeye göre dört farklı firmaya aynı MERSİS numaraları yazılmış;
hatta “terkin durumunda” gösterilen firmalardan biri olan Buzpak Temizlik Hizmetleri Gıda İnşaat Bilgisayar Sistemleri Ltd. Şti., feragat tarihinden sadece iki ay sonra ve ardından üç ay sonra İzmir 1. İcra Dairesi’ndeki ve 17. İcra Dairesi’nde ki icra dosyalarına ödeme yaparak borcunu kapatmıştır.

Yani, İl Sağlık Müdürlüğü’nün “faal değil, tahsili imkansız” dediği şirket, kısa süre sonra aktif ve ödeme gücü olan bir firma olduğunu kanıtlamıştır.
Bu durum, resmi belgede yer alan “terkin” ibaresinin gerçeğe aykırı olduğunu ve kamu alacağından KASITLI olarak vazgeçildiğini belgelemektedir.

İZMİR İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNDE KORKUNÇ SKANDALI TEMİZELLER ORTAYA ÇIKARDI!
İZMİR İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNDE KORKUNÇ SKANDALI TEMİZELLER ORTAYA ÇIKARDI!
İçeriği Görüntüle

Ceza hukukçusu Av. Murad İdikurt, durumu şu sözlerle değerlendirdi:

Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

“Bir kamu görevlisinin, gerçeğe aykırı bilgiyle düzenlediği belge, Türk Ceza Kanunu’na göre doğrudan suç teşkil eder.
TCK 204. madde, gerçeğe aykırı belge düzenlemeyi ‘resmi belgede sahtecilik’ olarak tanımlar.
TCK 257. madde, görevin gereklerine aykırı işlemle kamu zararına neden olan kamu görevlilerini cezalandırır.
Ayrıca 5018 sayılı Kanun’un 71. maddesi, kamu kaynağının eksilmesine yol açanların tazminle sorumlu olduğunu açıkça belirtir.
6183 sayılı Kanun’un 102. maddesi, tahsilin imkansızlığı ispatlanmadan terkin yapılamayacağını söyler.
Bu olayda ‘terkin’ gösterilen şirket hem iki hem üç ay sonra ödeme yapmışsa, feragat işlemi hukuken yok hükmündedir.
Ayrıca 659 sayılı KHK’nin 11. maddesi de feragat sonrası Sayıştay’a bildirim zorunluluğunu getirir. Bildirim yapılmamışsa, bu denetimden kaçınma anlamına gelir.”

İZMİR İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDE 6 MİLYARLIK SESSİZLİK!
İZMİR İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDE 6 MİLYARLIK SESSİZLİK!
İçeriği Görüntüle

TEMİZELLER’DEN SERT TEPKİ,

“BU BELGELERİ İMZALAYANLAR DEVLETİ SAVUNMAMIŞ, DEVLETİ SATMIŞ!”

“Yetimin Hakkını Yiyen Herkesin Maskesini Düşüreceğiz!”

Temizeller Genel Yayın Yönetmeni, usta gazeteci Ahmet Tübcel, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde ortaya çıkan “genel vazgeçme” skandalına ilişkin çok sert açıklamalarda bulundu.
Tübcel, kamu kurumlarında görevini kötüye kullanan hukukçulara ve sorumlulara yönelik şu sözleri kullandı:

“Kamu avukatının görevi, devleti savunmak; milletin parasını korumaktır. Ama İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde bazıları devleti savunmak yerine devleti satmış! Tahsil edilebilir alacaktan ‘tahsil imkansız’ diyerek vazgeçmek, adalete, vicdana ve devletin namusuna ihanettir. Bu belgeye imza atanlar yalnızca görevini değil, devletin itibarını da yok etmiştir. Biz Temizeller olarak, bu kirli düzeni adım adım, belge, belge deşifre edeceğiz.”

Tübcel, “Buzpak olayı” olarak anılan dosyanın, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Hukuk Birimi’nin nasıl ciddiyetsiz, denetimsiz ve çıkar ilişkileriyle hareket ettiğini açıkça ortaya koyduğunu belirtti.

TEMİZELLER İZMİR’DE SAĞLIK DOSYASINI AÇIYOR!
TEMİZELLER İZMİR’DE SAĞLIK DOSYASINI AÇIYOR!
İçeriği Görüntüle

“Kamu alacağını kağıt üzerinde silmek, milletin cebine el uzatmaktır. ‘Terkin’ diyerek devletin alacağından vazgeçmek, görevi kötüye kullanmaktır. Bu sistem, hukuk değil, kamu zararı üretim hattına dönüşmüş durumda.
‘Terkin’ denilen firma iki ay sonra ödeme yapabiliyorsa, o belge sahte, o imzalar da sorumludur. Artık belgeleri değil, o belgeleri imzalayanları yargı önünde görmek istiyoruz.”

Tübcel, sürecin yalnızca idari bir rezalet değil, aynı zamanda ahlaki ve vicdani bir çöküş olduğunu vurguladı:

“Devletin değil kendi cebinin derdine düşenleri, kamu kaynaklarını kişisel servetine dönüştürenleri, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenleri tek tek teşhir edeceğiz. Bu iş artık bürokratik hata boyutunu çoktan aşmıştır. Bu bir çürüme, bir ihanettir!
Önümüzdeki günlerde kamuoyuna sunacağımız belgeler, yalnızca sağlık camiasının değil, bu şehirdeki tüm idarecilerin yüzüne tutulacak bir ayna olacak. Belgeler konuşacak. Devletin imkanlarını kendi menfaatine kullananlar ise hesap verecek!”

Tübcel son sözünü sert bir uyarıyla bitirdi:

“Artık kimse ‘bilmiyorduk’ diyemez. Bu milletin parasını korumayan, yetimin hakkını yiyen herkes, adaletin önünde hesap verecek. Çünkü bu mesele bir şirketin değil, devletin onurunun meselesidir.”