AK Parti Urla İlçe Başkanlığı’nda yaşananlar, demokrasinin yüz karası olarak tarihe geçti. İlçe Başkanı Barış Bükülmez, ilçesinde millet şehit acısıyla tek yürek olmuşken mevlüt okunan şehit evine gitmeyip aynı akşam kendi otelinde keyif sofrası kurdu. Bu görüntüyü de sosyal medyada sanatçı Tanju Okan’dan “Koy Koy Efkarlıyım Bu Gece” şarkısı eşliğinde paylaşması, ilçeyi ayağa kaldırdı. Haberi paylaşan Urlalı gazeteci Cenk Özen ise AK Partili yöneticiler Ertuğrul Özer ve Yakup Demir tarafından açıkça tehdit edildi.
Urla’da Barış Bükülmez ve yönetiminde yaşanan skandallar zinciri büyüyor. Şehit cenazesinde Kur’an-ı Kerim okunurken, aynı saatlerde yapılan bu paylaşım yalnızca kamuoyunda değil, parti tabanında da infiale yol açtı.
Bu rezaletin üstü örtülmeden tartışmalar devam ederken, ilçede gazetecilik yapan Cenk Özen, Temizeller Gazetesi’nin konuyla ilgili haberini sosyal medya hesabında paylaştı. Ancak bu noktada skandal ikinci bir boyut kazandı.
AK Parti Urla İlçe Başkan Yardımcıları Ertuğrul Özer ve Yakup Demir, gazeteciyi telefonla arayarak “Neredesin?” diye sorguladı. Özen’in “Esnaf lokantasındayım, yemek yiyorum” yanıtını vermesi üzerine lokantaya giden parti yöneticileri, gazetecinin karşısına dikilerek hesap sordu.
Gazetecinin iddiasına göre yöneticiler, “Bu paylaşımları sil, yoksa başın belaya girer. İçişleri Bakanlığı bu haberleri izliyor bu gazeteciyi alacak zaten sende arada gidersin, seni de takip ediyor. Zarar görürsün” diyerek mafyavari yöntemlerle gözdağı vermeye kalktı. Böylece siyasetçi sıfatıyla görev yapan iki kişi, demokratik bir ülkede en temel hak olan basın özgürlüğünü ayaklar altına aldı.
Ancak tehditlere boyun eğmeyen gazeteci Özen, “Madem haber yalan, bugüne kadar neden tek bir açıklama yapmadınız? Derdi olan savcılığa gider, gazeteciye değil! Gazeteciyi tehdit etmek hadsizliktir” sözleriyle yanıt verdi.
Konu hakkında açıklama yapan usta gazeteci Ahmet Tübcel, “Olay üzerine Urla’da yerel haberler yapan meslektaşımız Cenk Özen’i arayarak bilgi aldım. Kendi ağzından dinlediğimde kanım dondu. 21. yüzyılda, medeniyetin başkenti İzmir’de, üstelik bugüne kadar bu tarz olaylara pek rastlamadığımız AK Parti cenahında yaşanması bizleri son derece üzmüştür. Bu yaşananlar bir basın özgürlüğü ihlalinden öte, doğrudan demokrasiye tehdittir. İlçe başkan yardımcıları haddini aşmış, mafya diliyle gazeteciyi susturmaya kalkmıştır. Bu rezaleti Temizeller’ de sonuna kadar gündeme taşıyacağız” diyerek sert tepki gösterdi.
“Siyasetçi mi, tehditçi mi?”
Urla’daki bu olay, kamuoyunda “Siyasetçiler hesap vermek yerine gazetecileri tehdit mi edecek?” sorusunu gündeme taşıdı. Vatandaşlar, siyasetçilerin şeffaf açıklama yapmak yerine gazetecileri susturma yolunu seçmesini “demokrasiye sürülen kara leke” olarak yorumluyor.
Şehitlerin hatırasına saygısızlık eden, milletin sırtından keyif masaları kuran, ardından da haber yapan gazeteciyi tehdit eden bir anlayışın halkın vicdanında bir karşılığı olmayacağı açıkça görülüyor.