Millî Eğitim Bakanlığı’nda yaşanan skandal, kamuda liyakatsizlik ve denetimsizliğin ne denli derinleştiğini gözler önüne serdi. TEMİZELLER Gazetesi’nin ulaştığı resmî belgelere ve tanıklıklara göre, yıllardır iş yerlerine dahi uğramayan bazı devlet memurlarına sadece maaş ödemesi yapılmakla kalmadı, bu kişiler aynı zamanda "ÜSTÜN BAŞARI " belgeleriyle ödüllendirilerek 17 bin TL’ye varan ek ödemelerle onurlandırıldı.
İZMİR’DE “HAYALET MEMURLAR” KRİZİ
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde görev yapan “Eğitim Uzmanı” ve “Araştırmacı” ünvanlı 18 personelin, yıllardır çalıştıkları kurumlara hiç uğramadıkları halde aktif görevdeymiş gibi maaşlarını aldığı ortaya çıktı. Daha da çarpıcısı, bu memurlar hiçbir fiilî hizmet sunmadan Bakanlık onaylı takdirname ve ödüllerle yüceltilmiş, kamu kaynağı bu sayede adeta gasp edildiği ortaya çıktı.
İlçelerde görevli bu personelin çoğunun bağlı oldukları müdürlükler tarafından tanınmadığı, hiçbir şekilde görevlendirilmedikleri ve kurum içi faaliyetlerde adlarının geçmediği tespit edildi. Kamu kurumları içinde nitelikli iş gücü açığı büyürken, atıl durumdaki bu memurların yıllık kişi başı en az 700 bin TL’lik kamu zararı oluşturduğu hesaplanıyor.
KURUMLAR "ÇİFTLİK" HALİNE GELMİŞ DURUMDA
Kamu kaynaklarının adeta kişisel gelir kapısı haline dönüştüğü bu yapı, devlet sisteminin temelini oluşturan “hesap verebilirlik” ilkesini fiilen ortadan kaldırmış durumda. Uğramadıkları kurumdan maaş, ödül ve üstün hizmet belgesi alabilen memurlar, görev tanımlarına aykırı biçimde sistemde tutulurken, bu kişilere göz yuman yöneticiler ise herhangi bir disiplin mekanizması ile karşı karşıya bırakılmamış.
Bu skandal, devletin kurumlarını adeta bir "çiftlik" haline getiren bürokratik yapının ne denli çürüdüğünü gösteriyor.
TEMİZELLER Genel Yayın Yönetmeni Usta Gazeteci Ahmet TÜBCEL konu hakkında şunları söyledi; “TEMİZELLER ’in ortaya çıkardığı bu skandal, kamu görevlilerinin halk adına çalışması gerektiğini hatırlatıyor. Devletin kaynakları, halkın vergileriyle finanse edilirken, yaptığımız dosya haberciliği ile bu tür vurgunlarla nasıl heba edildiği bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. Bu zihniyette olan devlet memurlarını her fırsatta ifşa edeceklerinin altını çizen Tübcel bu konunun devletin kadrolarında çalışan her bir memura tırnak içinde hakaret olarak görülmesi gerekir Kamu vicdanı bu tür vurguncuları affetmeyecek ve hesap sorulması için baskı oluşturacaktır” dedi.
TEMİZELLER ’DEN UYARI: SESSİZLİK SUÇA ORTAKLIKTIR
TEMİZELLER Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TÜBCEL, konuyla ilgili yaptığı açıklamalara şöyle devam etti:
“Bu tür ‘hayalet kadrolar’ ve ödüllendirme sistemleri yalnızca mali değil, etik bir yıkım da yaratıyor. Kamu görevlileri halk adına hizmet için vardır. Bu tip skandallar, vatandaşın devlete olan güvenini derinden sarsıyor. Bu zihniyetteki kamu personelini ve onları koruyan yöneticileri her fırsatta ifşa etmeye devam edeceğiz. Bu mesele sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin meselesidir.”
İNSAN KAYNAKLARI SKANDALIN MERKEZİNDE
Temizellerin telefon ile ulaştığı İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde İnsan Kaynaklarından Sorumlu İl Müdür Yardımcısı Ömer Ulupınar, konunun yalnızca İzmir değil tüm Türkiye genelinde süregelen bir sorun olduğunu kabul etti. Ancak kendilerine herhangi bir resmi raporlama ya da inceleme yükümlülüğü verilmediğini, yalnızca “sözlü olarak üst makamlara ilettiklerini” beyan etti.
Sorunun merkezindeki yöneticilerin ise yıllardır aynı görevlerde bulunması, bu vurdumduymazlığın sistematik hale geldiğini kanıtlar nitelikte. Bu ihmaller zinciri, sadece maaş değil; devletin itibarını, kamu vicdanını ve hizmet kalitesini de derinden yaralamaktadır.
KAMU ZARARININ BOYUTU DEVASA
· Türkiye genelinde benzer pozisyonda çalışan binlerce memurun olduğu göz önüne alındığında, yıllık kamu zararının milyarlarca TL’ye ulaşabileceği öngörülmektedir.
· Sadece İzmir özelinde bu 18 personelin devlete verdiği maddi zarar, maaş, ödül, SGK payları ve emeklilik primleriyle birlikte yılda yaklaşık 13 milyon TL’ye ulaşmaktadır.
· Bu rakamlar, okul ihtiyacı olan onlarca ilçeye yeni eğitim yapılarının kazandırılması anlamına gelebilirdi.
"SORUŞTURMA AÇILMALI, SORUMLULAR YARGIYA TAŞINMALI"
Bu haber dosyası, yalnızca bir uyarı değil, aynı zamanda açık bir çağrıdır:
Sayıştay, Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu ve Cumhuriyet Savcılıkları derhal devreye girmeli; görevini yapmayan memurlar ve onlara göz yuman yöneticiler hakkında idari ve adli soruşturmalar başlatılmalıdır.
Kamu Zararı Analiz Tabloları – İzmir Örneği Üzerinden
Tablo 1: Bireysel Kamu Zararı Hesabı (Aylık ve Yıllık)
Açıklama |
Tutar (TL) |
Aylık Net Maaş |
52.000 |
Aylık SSK-vergi-stopaj ortalama |
17.000 |
Toplam Aylık Maliyet |
69.000 |
Yıllık Maliyet (12 Ay) |
828.000 |
Tek bir çalışmayan memurun devlete yıllık maliyeti: 828.000 TL
Tablo 2: İzmir’de 18 Kişilik Grubun Yıllık Toplam Maliyeti
Açıklama |
Tutar (TL) |
Yıllık Toplam Maliyet |
14.904.000 |
İzmir özelinde yalnızca 18 kişinin devlete yıllık zararı 14.904 milyon TL'yi buluyor.
Tablo 3: Türkiye Geneli Tahmini (Bin Kişilik Senaryo Üzerinden)
Açıklama |
Tutar (TL) |
Türkiye Çapında Tahmini Sayı |
1.000 kişi |
Toplam Yıllık Kamu Zararı |
828.000.000 TL |
Bin kişilik “hayalet memur” varlığı, devlet bütçesine yılda yaklaşık 828 milyon TL zarar veriyor.
Tablo 4: Alternatif Kullanım Senaryosu
Harcama Alanı |
Aynı Tutarla Ne Yapılabilir? |
828 milyon TL ile |
165 adet köy okulu inşa edilebilir |
69.000 öğrenciye burs programı sağlanabilir |
|
1.840 yeni öğretmen istihdam edilebilir |
“Artık hiçbir şey karanlıkta kalmayacak” çünkü TEMİZELLER var. .. Bizi takip etmeye devam edin.
Whatsapp ve Mail ihbar hattı
0533 263 43 78