İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nde yıllardır süregelen skandallar zinciri, artık kamu vicdanını yaralayacak boyutlara ulaştı. Temizeller Haber Merkezi’ne ulaşan belgeler ve tanıklıklar, adeta birliğin içinin boşaltıldığını gözler önüne seriyor. Yolsuzluk, usulsüzlük, çıkar ilişkileri ve siyasi kayırmacılık, birliğin özünü eritmiş durumda. İddiaların odağında yıllarca yöneticilik yapmış isimler yer alıyor: Ahmet Kocaağa, İbrahim Armutlu, Erdal Köpüklü, Halil Kalbak, Mehmet Otuzbir, Ahmet Şimşek, Gürkan Okka, Turgut Pınar ve son olarak ta damızlık birliği başkanı seçilip kurumu CHP’nin arka bahçesi yapan CHP Bayındır İlçe Başkanı Arif Uyguner.
MİLYARLIK VURGUN!
İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği'ni Aile Çiftliğine Çevirdiler!
Birliğin Malı Peşkeş Çekildi, Kamu Zararı Katlanarak Arttı!
İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, üreticiye hizmet etmek için kurulmuştu; ama bugün iddialara göre, bir avuç şahsın zenginleşme aracına, içi boşaltılmış bir tabela kurumuna dönüşmüş durumda. Temizeller Haber Merkezi’ne ulaşan bilgiler, belgeler ve tanıklıklar ışığında açığa çıkan tablo, sadece bir etik çöküş değil, açık bir kamu soygunu ve yönetimsel ihanettir.
Birliğin malı, mülkü, hayvanı, yem deposu, araçları ve hatta ismi bile yıllardır sistematik biçimde yandaşlara, akrabalara, siyasilere ve çıkar çevrelerine peşkeş çekilmiş, milyarlarca liralık kamu zararı oluşturulmuştur.
"Al Gülüm, Ver Gülüm" Usulü Seçim!
Kısa süre önce yapılan Seçim süreci bile başlı başına şaibeli ve tartışma konusu olmuştu. Mevcut Başkan Arif Uyguner’in, geçmiş dönemde adı yolsuzluklarla anılan ve her dönemin tartışmalı ismi Ahmet Kocaağa ile “al gülüm ver gülüm” modeline benzer bir mutabakatla yönetime geldiği iddia ediliyor.
Uyguner’in, önceki dönemin tüm skandallarına ve yolsuzluk iddialarına rağmen aynı kadroyu ve hemen hemen aynı isimler ile beraber iş tuttuğu ve yoluna devam etmesi “yolsuzluk düzeni el mi değiştirdi?" sorusunu akıllara getiriyor.
Yönetimdeki Çıkar Ağı!
Akraba, Yandaş, Tüccar, Siyasetçi
Sadece kamu kaynaklarının usulsüz kullanımı değil; birliğin kaynaklarının sistematik şekilde kişisel menfaatlere dönüştürülmesi iddiaları da mide bulandırıcı!
Yolsuzluk iddialarının odağında da bulunan ve Ödemiş, Bayındır, Tire üçgenin de haber merkezimize şu ana kadar ulaşan bilgi ve belgelere göre ismi çok sık yolsuzluk iddialarıyla ve akçeli işlerle anılan isimlerden Ahmet Kocaağa, Halil Kalbak, Erdal Köpüklü, İbrahim Armutlu Arif Uyguner, Mümtaz Almışlar, Mehmet Otuzbir adlı şahısların hangi taşı kaldırsan bu isimlerin altından çıktığı belirtildi.
ASİL TAKICI, SOKAKTAN SERVETE!
ASİL TAKICI VE YÖNETİCİLER ARASINDA AKIL ALMAZ RANT AĞI!
En kritik figür, Asil Takıcı!
10 yıl önce geri dönüşüm toplayan bu şahıs, şimdi:
İddiaların merkezinde, kamuoyunun son yıllarda adını sıkça duymaya başladığı Asil Takıcı bulunuyor. Bir zamanlar sokaklarda geri dönüşüm toplayan Takıcı ‘nın, son on yılda birlik sayesinde nasıl dev bir servet ve ticaret ağına kavuştuğu şaşkınlık yaratıyor.
Takıcı ‘nın kontrol ettiği hepsi olmasa da bazı alanlar:
Damızlık Birliği’ne ait süt toplama merkezleri,
Birlikten yaklaşık 300 hayvanın alımı,
İzmir genelinde açtığı mandıralar, tekel bayi, otomotiv galerisi gibi işletmeler,
Birliğe ait birçok ticari işin artık Asil Takıcı üzerinden yürütülmesi.
Yani birliğin toplaması gereken sütü dahi bugün fiilen Asil Takıcı topluyor. Yönetimin bu kişiye neden bu denli yetki verdiği ve nasıl bir ilişkiler ağı kurulduğu henüz kamuoyuna açıklanmış değil.
Sadece bu sistem bile, yıllık milyonlarca liralık kontrolsüz para trafiği anlamına geliyor.
Damızlık Birliği Değil, Aile Şirketi!
Yönetime yakın olan Emrah Dumanlı (İbrahim Armutçu’nun damadı) adına kayıtlı firmanın, birlikten sürekli iş aldığı ve bu sayede kısa sürede zenginleştiği iddialar arasında. Ayrıca birlik ve birliğe bağlı bütün birimler CHP’nin adeta “home ofisi” gibi kullanılmaya başlanmış durumda.
Birlik Değil Ticarethane, İddialar Kan Donduruyor
Ahmet Kocaağa dönemi ve Arif Uyguner döneminde devam ettirilen birlik te bulunan ve kayıt altına alınması gereken yeni doğan buzağıların ilgili yöneticilerin gözü dönmüş bir şekilde buzağıları ölü gösterilip kendi çiftliklerine taşıması, birlik adına üretilen yemleri şahsi işletmelerine aktarılması, Yönetim kurulu üyelerinin kendi şirketlerinden damızlık birliğine direkt veya endirekt süt, yem, ilaç, silaj ve teknik malzeme sattıkları, alım satım işlerini kendi çevrelerine yönlendirmeleri, birlikten eşe yandaşa bedelsiz ve piyasa fiyatlarından bedavadan biraz pahalı bir şekilde buzağı’ların transfer edilmesi tespit edildi.
Damızlık birliğinde hayvanı olmayan kişilere dahi 2.000'in üzerinde sahte süt avansı dağıtıldığı, bu kaynakların %90’ının eş-dost ve yandaşlara verildiği öne sürüldü.
Muhasebe biriminde bir veya iki kişinin yapabileceği işlemler için toplam altı kişinin istihdam edilmesi bile üreticinin parasının peşkeş çekildiği ve kamu zararı oluşturduğu bildirildi.
KISACASI; “HİZMET” DİYE GİRDİLER, “HORTUM” LA ÇIKTILAR
Ölü gösterilen buzağılar, gizlice yöneticilerin çiftliklerine taşındı.
Birlik için üretilen yemler, yönetimdeki isimlerin özel işletmelerine gönderildi.
Yöneticiler, kendi adlarına süt tedarikçisi gibi gösterilip birlikten para çekti.
Personel adına alınan araçlar, daha sonra kuruma satılarak kâr elde edildi.
Hayvanı olmayan insanlara avans dağıtıldı; bu avanslar eş, dost, akraba eliyle adeta hortumlandı.
Yüzlerce ton silaj, yem ve aşı, birlik üzerinden geçip yöneticilerin özel şirketlerinden tedarik edildi.
Bütün bu faaliyetlerin ortak noktası: Kamu malını gasp etmek, çiftçinin emeğini sömürmek ve birliğin üzerinden kendi zenginliğini kurmak.
BU BİR SKANDALDIR, BİRLİĞİN MALI BİRKAÇ KİŞİYE PEŞKEŞ ÇEKİLDİ!
Çiftçinin hayvanı, yem desteği, süt parası, devletten gelen destek ödemeleri; hepsi bazı yöneticiler tarafından usulsüzce kullanıldı, dağıtıldı, yakın çevreye aktarıldı. Bu durum sadece etik dışı değil; aynı zamanda Türk Ceza Kanunu'na göre görevi kötüye kullanma, kamu zararına sebep olma ve organize yolsuzluk anlamına geliyor.
SİYASETİN ARKASINA SAKLANAN YOLSUZLUK İDDİALARI!
CHP Bayındır İlçe Başkanı Arif Uyguner, siyasî kimliğini kullanarak hesap vermekten kaçıyor. Ankara’ya yaptığı siyasî gezilerin yol, yemek, konaklama masraflarını birliğe fatura ettiği konuşuluyor.
BUNLAR "YÖNETİCİ" DEĞİL, KAMU MALI DÜŞMANI!
Ölü gösterilen buzağılar, gizlice yönetici çiftliklerine götürüldü.
Yem fabrikaları, birlik için değil yöneticilerin özel çiftlikleri için çalıştı.
Birliğin süt primleri, yöneticilerin eş-dost çevresine dağıtıldı.
Personel üzerine alınan araçlar, sonra birliğe yüksek bedelle satılarak kâr edildi.
2000’in üzerinde sahte süt avansı, hayvanı bile olmayan kişilere dağıtıldı.
Çiftçinin alın teri, yöneticilerin hanesine servet olarak yazıldı!
SUÇ ÖRGÜTÜ GİBİLER!
Birliğin başına kim gelmişse kendi çetesini kurmuş, kendi çıkar şebekesini işletmiş.
Özellikle şu isimler birliğin içini sistematik biçimde boşaltan, kamu malını peşkeş çeken kadronun başını çekiyor:
Damızlık birliğini kamu zararına uğratan isimlerin başında Ahmet Kocaağa (Birliğin eski başkanı, 35 yıldır Ödemiş Ziraat Odası Başkanı ve kamu zararının mimarı) Arif Uyguner (CHP Bayındır İlçe Başkanı ,Şimdi başkan koltuğunda ama eski düzenin sadık devamcısı) olmak üzere Erdal Köpüklü İbrahim Armutlu, Halil Kalbak, Mehmet Otuzbir, Ahmet Şimşek, Turgut Pınar, Gürkan Okka, Asil Takıcı (Sistemin dışarıdaki kasası, icracısı, para trafiği merkezi) adlı kişilerin isimleri geçiyor!
Bu isimler, iddialara göre yıllarca birliğin içinden para, hayvan, yem, süt, mazot, makine teknik ekipman hatta birliğin isim hakkını bile peşkeş çektiler.
ŞUBE OYUNLARI VE İSİM HAKKI RANTI!
Genel kurul kararı olmadan açılan 4 şube, birlik adına çalışıyor gibi görünse de, iddialara göre bu şubelerin işletmesi dışarıdan bazı kişilere el altından peşkeş çekildi.
Gürol Gürkan, Buca’daki merkez binada birlik adına şarküteri açtı.
Bu kişiler için güvenlik soruşturması yapılmadı, isim hakları bedelsiz verildi.
Yine Erdal Köpüklü ve Arif Uyguner’in bu kişilerden gayri resmi menfaat sağladığı öne sürülüyor.
YAZDIKLRIMIZ VE DİLE GETİRDİKLERİMİZ BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI!
KAMU ZARARI MİLYARLARLA ÖLÇÜLÜYOR
İddialar tek tek doğrulanırsa, oluşan kamu zararı milyarlarca lirayı buluyor. Sadece hayvan kayıpları, sahte yem transferleri, süt avansları ve iç edilen mallarla çiftçinin geleceği karartıldı.
Kamu kaynağı, çiftçinin alın teri, üretim desteği kişisel lükslere, araçlara, villalara, şatafata dönüştü!
BU DÜZEN ARTIK BİR HUKUK MESELESİDİR
Bu iş sadece yolsuzluk değil.
Bu, kamu malını zimmete geçirme; görevi kötüye kullanma, usulsüz kamu harcaması yapma; çıkar sağlama suçlarıyla doğrudan ilgilidir.
"YENİ YAYIN DÖNEMİNDE CANLI YAYINDAYIZ"
İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği dosyası haberlerimiz; bilgi, belge ve görüntülerle yeni yayın döneminde canlı yayın ile temizellerde olacak..