EĞİTİM

BİR EĞİTİMCİ KADIN ÖĞRETMEN BÖYLE UĞURLANDI: TÜRKİYE BU GÖRÜNTÜLERİ KONUŞACAK!

BUCA’DAKİ OKUL BAHÇESİNDE REZALET: ÖĞRETMENE VEDA DEĞİL, AŞAĞILAMA TÖRENİ!

Eğitim değil linç kültürü! MEB bu rezaleti görmezse suça ortak olur!

İzmir’in Buca ilçesinde yaşanan bu olay, sadece bir öğretmenin değil, insanlık onurunun aşağılanmasıdır.
Şehit Astsubay Halil Güçtekin Ortaokulu’nda görev yapan bir kadın öğretmen, hakkında yapılan şikayetler sonucu başka bir okula gönderildi.
Ancak ayrılış günü okul bahçesinde yaşananlar Türkiye’deki eğitim sisteminin geldiği utanç verici noktayı gözler önüne serdi.

İddiaya göre okul müdür vekili Serkan Kaçamak ve bazı Okul Aile Birliği üyeleri, öğretmen ayrılırken davul-zurna getirip “kutlama” yaptı.
Evet, yanlış duymadınız! Bir öğretmen görev yerinden ayrılırken yuhalandı, aşağılandı, alay edildi, bacak hareketleriyle küçük düşürüldü.

EĞİTİMİN DEĞİL REZALETİN FOTOĞRAFI!

Bir okul müdürünün buna izin vermesi, okul aile birliğinin bu utancı organize etmesi kabul edilemez! O kadın öğretmen suç işlemiş biri değil, devletin memuru!
Eğer o kadın, yaşadığı bu onur kırıcı tabloya dayanamayarak intihar etseydi,
bugün kim verecekti hesabını?

REZALETİN GÖLGESİNDE BİR ÇOCUK TEHLİKEYLE BURUN BURUNA!

Skandal bununla da bitmedi.
O anların fotoğraf ve videolarını sosyal medyada paylaşan bazı okul aile birliği üyeleri ve öğretmenler, davul-zurna eşliğinde halay çekerken, hemen birkaç metre ötede bir öğrencinin okulun duvarındaki demir parmaklıkların üzerinde tehlikeli şekilde atlayıp dengede durmaya çalıştığını fark etmedi.

Bir eğitim kurumunda, yetişkinlerin linç gösterisi yaparken çocuğun hayatını hiçe sayması, olayın vahametini kat kat artırdı.

Loading...

SORUŞTURMA AÇILMALI – HERKES HESAP VERMELİ!

Bu rezalet,
Türk Ceza Kanunu 125. maddeye göre “kamu görevlisine alenen hakaret”,

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 125/B ve D maddelerine göre “devlet memurunun itibarını zedelemek”,

MEB Disiplin Yönetmeliği’ne göre “mobbing ve psikolojik şiddet” suçudur.

Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Etik Komisyonu tarafından yayımlanan “Eğitimciler İçin Mesleki Etik İlkeler” açıkça der ki: “Eğitim çalışanı, meslektaşlarına saygılı davranır, onur kırıcı, aşağılayıcı ve dışlayıcı tutumlardan kaçınır.”
Buca ilçesinde yaşanan bu olayda ise tam tersi yaşanmıştır.
Bir kadının, bir öğretmenin okul bahçesinde davul-zurnayla yuhalanması, mesleki etik değil, kurumsal çürümenin göstergesidir.
Bu davranış; saygı, nezaket, hakkaniyet ve meslektaş dayanışması ilkelerini yerle bir etmiştir.
MEB Etik Komisyonu bu tabloyu görmezden gelirse, kendi yayınladığı etik ilkeleri kâğıt üzerinde bırakmış olur. Olayın yaşandığı okulda sadece bir kadına değil, öğretmenlik onuruna saldırı yapılmıştır.