AK Parti’nin kurucu isimlerinden, 24., 25. ve 26. Dönem İstanbul Milletvekili, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı, dava adamı ve “medeniyet aklı” ile tanınan Metin Külünk, Temizeller Genel Yayın Yönetmeni ve araştırmacı gazeteci Ahmet Tübcel’in sorularını yanıtladı.

İzmirli usta gazeteci Ahmet Tübcel ile gerçekleştirdiği kapsamlı söyleşide Külünk; uluslararası arenadaki kritik gelişmeleri, Türkiye’nin bu denklemdeki konumunu ve geleceğe dair stratejik öngörülerini derin bir analiz eşliğinde paylaştı.

Külünk’ün değerlendirmeleri, siyasi hafızayı diri tutarken, gelecek perspektifine de ışık tutuyor.

"Bu Topraklarda Helal Lokmayla Dirileceğiz"

Dünya, tarihinin en karmaşık jeopolitik zorlu dönemlerinden geçiyor. Küresel gücün merkezine yerleştirilen Siyonist akıl, artık hedefini saklamıyor: Türkiye. Hem dışarıdan kuşatılmak istenen hem de içeriden zihinleri dağıtılmak istenen bir milletin yeniden dirilişi için gür bir ses, akıllara kazınan bir çağrının adıdır Metin Külünk.

"Türkiye’nin Önüne Duvar Örmeye Çalışanlara Karşı İman, Şuur ve Birlik Şart!"

AK Parti’nin kurucu isimlerinden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı, 24.25.26. dönem İstanbul Milletvekili Metin Külünk ile bu derin ve tarihi süreci konuştuk. Sadece bir siyasetçi gibi değil; bir dava adamı, bir medeniyet aklını temsilen görüşlerini paylaştı.

Ahmet Tübcel:

Sayın Vekilim, sosyal medya üzerinden yaptığınız çağrıda "Çok zor bir döneme girdik" dediniz. Bu vurgunuz tam olarak neye dayanıyor?

Metin Külünk:

Şunu çok açık söylemek zorundayız: Üzerimizde oynanan oyunların boyutu artmış, hedef artık gizlenmiyor. Siyonist akıl, Evanjelik yapılarla birlikte hareket ederek sadece Filistin’i değil, Türkiye'yi de hedef alıyor. Hedef; çözülmüş, zihinleri karmakarışık, değerlerinden uzaklaşmış bir Anadolu'dur. Biz buna izin veremeyiz. Bu zorluk, bizi ya darmadağın edecek ya da tarihin şuurlu öznesi olarak ayağa kaldıracak.

Ahmet Tübcel:

Sayın Külünk, yine aynı sosyal medya mesajınızda çok güçlü ve duygusal bir içerik olduğunu anlıyoruz. Bu çağrının arkasında yatan ana motivasyonu nasıl açıklarsınız?

Metin Külünk:

“İsrail, İnsanlığın Kalbine Ateş Ediyor” Bugün dünya, özellikle de İslam coğrafyası, merkezinde Siyonist İsrail’in bulunduğu şeytani bir sistemin kuşatması altında. Filistin topraklarında kadınların, çocukların, yaşlıların feryadı göklere yükseliyor. Ancak ne yazık ki Batı, bu zulme gözlerini kapamış durumda. İşte bu noktada, Türkiye sadece kendi geleceği için değil, tüm mazlum milletler adına da çok güçlü direniyor ve de direnmeli diye düşünüyorum

Bu sadece bir siyasi mesele değil, vicdani, tarihî ve inanç merkezli bir meseledir. Evanjelik-Siyonist akıl, artık alenen “Türkiye sıradaki hedefimiz” diyor. Biz bunun bilincinde olmalı, sadece tepkiyle değil; bilinçli, imanlı, ahlaki bir mücadeleyle karşılık vermeliyiz.

Ahmet Tübcel:

Bu tehdide karşı Türkiye toplumu ne yapmalı?

Metin Külünk:

Evet, bu bir var oluş savaşı. Bu yüzden ailemize, ahlakımıza, helal lokmaya sarılmalıyız. Sosyal medyada kardeşliğimizi güçlendiren, milletimizin değerlerini yücelten bir dil kullanmalıyız. Kin, nefret, ayrıştırma zamanı değil. “Herkesle selamlaşın” diyorum; çünkü düşman karanlığı büyütmek isterken biz ışık olmalıyız.

Evvela şunu bilmeliyiz: Korkmayacağız. Fakat Şuurlu olacağız. Birliğimizi yeniden inşa etmeliyiz. Ailemizden başlayarak mahallemize, mahallemizden şehre, şehirden millete uzanan bir birlik hattı oluşturmalıyız. Kur'an-ı Kerim okumalarını hayatımızın merkezine almalıyız. Hatim zincirleri, Ayet-el Kürsi grupları oluşturmalıyız. Sadaka, dua ve sosyal dayanışma ile bu manevî köprüyü sürekli ayakta tutmalıyız.

Ahmet Tübcel:

Her konuşmanızda her mesajınızda “ailenin önemi” özellikle vurguladığınız bir konu. Bu tehditler karşısında aile neden bu kadar kritik?

Metin Külünk:

“Siyonist Sistem Aileyi Dağıtmak İstiyor” Siyonist akıl şunu biliyor: Bir milleti çökertmenin en etkili yolu, onun aile yapısını dağıtmaktır. Bu yüzden diziler, sosyal medya ve modern yaşam alışkanlıklarıyla aileyi parçalamaya çalışıyorlar. Oysa bizim gücümüz ailede. Çekirdek aileden başlayarak büyük aile yapımızı korumalı ve yeniden inşa etmeliyiz.

Ahmet Tübcel:

Sizin sıklıkla kullandığınız "helal lokma psikolojisi" nedir? Bu kavramı biraz daha açar mısınız?

Metin Külünk:

Helal lokma sadece mideye giren doğru besin değil. Hayata bakışımızın, ahlakımızın, vicdanımızın yönüdür. Haram lokma ise sadece bireyi değil, toplumu ifsat eder. Helal lokma bilinciyle yetişen bir nesil; adaleti, hakkı, merhameti hayatının ölçüsü yapar. Yeniden dirilişin yolu; helalden, emekten, adaletten ve sabırdan geçer.

Ahmet Tübcel:

Toplumdaki dağınıklığın giderilmesi adına birey ne yapmalı?

Metin Külünk:

Dedikodu yapmayacağız. Kimseyi yaşam tarzından, görünüşünden dolayı yargılamayacağız. Selamı yayacağız. Kitap okutacağız. Tarihimize, medeniyetimize dair sohbet halkaları oluşturacağız. Sosyal medyada milletimizin birliğini yüzeye çıkaran, ayrıştırmayan, kucaklayıcı paylaşımlar yapacağız. Özellikle farklı siyasi görüşten insanları düşman görmekten vazgeçeceğiz. Bizi ayakta tutacak olan budur.

Ahmet Tübcel:

Ekonomik zorluklar karşısında halk ne yapmalı?

Metin Külünk:

İsraf, gösteriş ve kibir Bu Üçlü Zehirdir” bunlar milletin genetiğine aykırı. Bugün bir evde üç araba olmasın, ama bir kapı öteye ekmek götürülsün. Özümüze dönmeliyiz. Gösteriş değil tevazu, rekabet değil dayanışma, lüks değil sadelik. Bu milletin karakteri budur, bunu hatırlamak zorundayız.

Ahmet Tübcel:

Devletin attığı bilimsel ve teknolojik adımlar hakkında ne söylersiniz?

Metin Külünk:

Türkiye'nin gök kubbede, karada, denizde ve uzayda attığı adımlar, tarihidir. Bunları desteklemek vatan borcudur. Herkesin, bu yükselişi daha da yükseltmek adına çaba sarf etmesi gerekir. Gösterişten uzak, sade bir yaşamla bu millete yakışır şekilde davranmalıyız. Kibirle, israfla, bencillikle bu süreç ilerlemez.

Ahmet Tübcel:

Toplumun genel ruh hali için umut var mı sizce?

Metin Külünk:

Elbette umutluyum. Almanlar ve Japonlar, yok olmalarının eşiğinden bilim ve ahlakla yeniden doğdular. Bizim imanımız, aklımız, birikimimiz, çaba azmimiz var. Yeter ki ne olduğumuzu unutmayalım. Bu milletin önü açıktır. Fakat bu kolay olmayacak. Çetin olacak, sıkıntılı olacak ama sonunda güçlü bir Türkiye doğacaktır.

Ahmet Tübcel:

Son olarak ne mesaj vermek istersiniz?

Metin Külünk:

Ölüm gerçeğini unutmadan yaşamalıyız. Hayatımızı hesap bilinciyle sürmeli, helali arayıp haramdan uzaklaşmalıyız. Kalbimizi dünya sevgisinden arındırıp ilahi rızaya yöneltmeliyiz. Bu millet, bu şuurlarla yeniden yükselecek.

Gazeteci Ahmet Tübcel'in Notu:

Metin Külünk’ün sözleri, sadece bir siyasi figürün görüşleri değil; bu toprakların manevi direniş manifestosudur. Unutulmamalı ki, çözülmüş zamanlarda ayağa kalkanlar, geleceği şekillendirenlerdir. Külünk’ün mesajları, bugünün ötesinde, yarının rotasına da ışık tutuyor.