GÜNDEM

TÜRKİYE YASTA, İZMİR VALİLİĞİ SUSKUN!

C-130 KARGO UÇAĞI DÜŞTÜ, 20 ASKERİMİZ ŞEHİT OLDU AMA İZMİR VALİLİĞİ’NDEN HALA TEK BİR TAZİYE MESAJI YOK!

Türkiye dün öğleden sonra, yürekleri parçalayan bir haberle sarsıldı. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönmekte olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait C-130 tipi kargo uçağının Gürcistan sınırında düştüğünü duyurdu. MSB’nin sosyal medya hesabından yapılan ilk açıklama 15.30 – 16.00 saatleri arasında paylaşıldı. Bakanlık, arama-kurtarma çalışmalarının başlatıldığını, Azerbaycan ve Gürcistan makamlarıyla koordinasyon halinde olunduğunu açıkladı.

Kısa süre sonra gelen ikinci bilgilendirmede, saat 17.00 sularında enkaza ulaşıldığı ve uçakta bulunan 20 askerimizin tamamının şehit olduğu bildirildi. O dakikadan itibaren Türkiye’nin dört bir yanında yas ilan edildi. Cumhurbaşkanı’ndan bakanlara, genelkurmaydan valiliklere kadar tüm devlet kademeleri peş peşe taziye mesajları yayımladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Milletimizin başı sağ olsun” ifadeleriyle şehitlere rahmet, ailelerine sabır diledi.

Ama İzmir Valiliği’nde derin bir sessizlik hakimdi.

DÜN SAAT 17.00’DE ENKAZ BULUNDU, SABAH OLDU AMA HALA SESSİZLER!

Olayın üzerinden saatler geçti, gece oldu, sabah oldu… Ancak ne İzmir Valiliği’nin resmi hesabından ne de Vali Süleyman Elban’ın kişisel hesabından tek bir taziye mesajı paylaşılmadı.

Basın Bürosu yetkilileri adeta uyudu!
Bir ülke yasa boğulmuşken İzmir Valiliği’nin bu sessizliği kamu vicdanında derin bir yara açtı. Devletin en saygın temsil makamlarından biri olan bir valiliğin bu kadar ağır bir olayda sessiz kalması, kurumsal refleks kaybı ve ciddi bir iletişim zafiyeti olarak değerlendiriliyor.

“DEVLETİN SESİ SUSMAMALI!”

Tüm Türkiye şehitlerine sahip çıkarken İzmir Valiliği’nin bu tutumu, halk arasında “İzmir neden sessiz?” sorusunu doğurdu. Kriz anlarında kurum refleksi sadece bir basın faaliyeti değil, devlet terbiyesinin ve kurumsal vakarının göstergesi olduğu biliniyor

VALİ ELBAN’IN DEVLET TERBİYESİNE GÖLGE DÜŞEMEZ AMA...

Burada bir gerçeğin altı özellikle çizilmelidir: İzmir Valisi Süleyman Elban’ın devlet terbiyesinden, vatan sevgisinden ve milliyetçilik duygularından bu milletin en ufak bir şüphesi yoktur. Ancak yaşanan bu olay, Valilik içindeki kurumsal yapının ciddi biçimde sorgulanması gerektiğini açıkça göstermiştir. Özellikle Basın ve Halkla İlişkiler Birimi’nin, devletin refleksini temsil etmekte yetersiz kaldığı görülmektedir. Devletin vakarını taşıyamayan, kriz anında sessiz kalan bir ekip, o makamın yükünü taşıyamaz. Bu nedenle, İzmir Valisi Süleyman Elban’ın Basın Bürosu’ndaki görev ihmallerini masaya yatırarak, kurumsal sorumluluğu yeniden tesis edecek adımları gecikmeden atması artık bir zorunluluktur. Bir vali ne kadar çalışkan ve vatanperver olursa olsun, ekibi görev bilincinden uzaksa, kurumsal itibar zedelenir ve bugün olan tam da budur: İzmir Valiliği Basın Bürosu, milletin acısına kayıtsız kalmıştır.

SORUMLULAR HESAP VERMELİ!

Temizeller olarak soruyoruz;

MSB saat 15.30’da açıklama yaptı, 17.00’de enkaza ulaşıldı, gece yarısını geçtik… İzmir Valiliği hâlâ neden sessiz?

Basın Bürosu’nu kim yönetiyor?

Kamuoyuna bilgi vermek, acıyı paylaşmak bu kadar mı zor?

Bu sorular sadece kamuoyunun değil, İzmir’in vicdanının sorularıdır.
Devletin temsil makamı susamaz, susmamalıdır!

Öte yandan İzmir valiliğinin kurumsal anlamda itibarını zedeleyen bu kritik aksama için vali Süleyman Elban’ın ne tür bir adım atacağı merak konusu oldu.