İZMİR MİLLİ EĞİTİM TEFTİŞ KURULUNDA, BAŞKAN BERBEROĞLU'NA BÜYÜK TEPKİ!

13.02.2024 - 13:43, Güncelleme: 14.02.2024 - 19:44 73771+ kez okundu.
 

İZMİR MİLLİ EĞİTİM TEFTİŞ KURULUNDA, BAŞKAN BERBEROĞLU'NA BÜYÜK TEPKİ!

İZMİR MİLLİ EĞİTİM TEFTİŞ KURULU KARIŞTI!
Temizeller programında gündeme gelen ‘’İzmir Milli Eğitim Teftiş Kurulu Başkanı Abdullah Berberoğlu’na zor sorular’’ adlı Temizeller programında usta gazeteci Ahmet Tübcel Teftiş Kurulu Başkanı Berberoğlu’na çalışmadığı yerlerden sorular sorarak zor anlar yaşattı. Usta gazeteci Tübcel ekrana getirdiği ‘’TEFTİŞ KURULUNDA NELER OLUYOR’’  ‘’TEFTİŞ KURULU BAŞKANI ABDULLAH BERBEROĞLU’NA ZOR SORULAR’’ adlı programda gündeme getirdiği iddialar Milli Eğitim camiasında gündem oldu. Usta gazeteci Ahmet Tübcel ’in araştırıp ortaya çıkardığı dosya kapsamında Teftiş Kurulu Başkanı Berberoğlu’na bakanlık kökenli müfettişlerin yaklaşık 65.000 TL maaş aldığını ve aynı işi yapan diğer eğitim müfettişlerinin 35.000 TL aldığı fakat İzmir Milli Eğitim Teftiş Kurulunda soruşturma dosyalarının dağılımında ve görevlendirmelerde bile inanılmaz adaletsizliklerinin olduğuna değinerek bir önceki Başkan Çiğdem Özey döneminde MTSK sınavlarında ki yapılan adaletsizliklerin şu anda da aynı adaletsizlikler soruşturma dosyaları dağılımında yapılıyor yani değişen aslında bir şey yok dedi. Tübcel İzmir Milli Eğitim Teftiş Kurulunda toplam 50 kişi müfettiş olduğunu bunun yanı sıra denetlenecek alanın çok geniş olduğunu, yani İzmir’de 4000 eğitim kurumu ve yaklaşık 100.000 eğitim personeli olduğunu düşünürsek bunların denetlenmesi ve soruşturma işlemini yapan toplam 50 müfettişin olduğu ve müfettişlerden bazılarının bu kadar yoğunlukta bile kendi hesabına  yani kendi şahsi  menfaatleri doğrultusunda mesai saatleri içinde arabuluculuk ve uzlaştırmacılık hizmeti yaptığını ve ticari kazanç sağladığını; Oysaki DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞININ uzlaştırmacılık faaliyetleri hakkında 01.06.2018 tarihli mütalaa yazısı ortada olmasına rağmen yasal olmayan bir şekilde hem dışarıda iş yeri ofislerinin olduğu hem dışarıda mesai saatleri içinde başka işler yaptıklarını belgeleriyle gündeme getirerek eleştirdi.     Tübcel öte yandan ‘’ Hatay Barosunun 64918377-622.03 sayılı mesai saatleri içerisinde uzlaştırma görevi yapan devlet memurları hakkında’’ Devlet Personel Başkanlığı ile aynı doğrultuda görüş bildirdikleri yazısını ekrana getirerek bu iş ve işlemleri yapanlar hakkında mutlaka idari işlem tesisinde bulunmaları gerektiğini söyledi.     Tübcel teftiş kurulu başkanı Abdullah Berberoğlu’na sorularına devam ederek,son bir yılda 50 kişi müfettiş içinde kim ne kadar soruşturma dosyasına baktı, özellikle 65.000 TL maaş alan  bakanlık kökenli müfettiş Celalettin Güneş hangi ilçelerde kaç soruşturma dosyasına baktı bunların açıklanmasını istemişti. Bakanlık kökenli müfettiş Celalettin Güneş aynı zamanda Yaşar Üniversitesinde ÖRGÜN eğitim olarak hizmet veren hukuk fakültesini bitirmişti! Örgün eğitim nedir? Örgün eğitim, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından günümüzde uygulanan eğitim türünün adıdır. Bu eğitim türünde aynı yaş grubundaki öğrenciler bir sınıf içerisinde aynı tür eğitimi almaktadır. Haftalık düzenli ders saatine sahip olan örgün eğitimde derslerin tamamı bir eğitim kurumunda ya da derslik adı verilen sınıflarda işlenmektedir. Örgün eğitimde her öğrencinin derse devamlılık göstermesi gerekmektedir. Formel bir eğitim olan örgün eğitimin belirli bir yasası, kuralları bulunmaktadır. Üsteki yazıdan da anlayacağınız gibi hem 4 yıl boyunca üniversite okumuş hukuk fakültesini bitirmiş hem de devlette müfettişlik yapıp maaş almıştır. Ne zaman üniversite okudu ne zaman müfettişlik yaptı? O da ayrı bir tartışma konusu olarak gündemde ki yerini koruyor. Kaldı ki Celalettin Güneş adlı bakanlık kökenli müfettişin dışarı da bir işyeri ofisinin olduğu ve mesai saatleri içerisinde arabuluculuk hizmeti yaptığını belgeleyen Gazeteci Tübcel bu müfettiş hakkında mutlaka soruşturma açılması gerektiğini söyledi. Bu iki kafadar müfettişlerin daha önce de şu anda teftiş kurulu başkan yardımcılığı görevini yürüten ALİ HİKMET GÜÇLÜ ve CELALETTİN GÜNEŞ ile beraber Bayındır ilçesinde yaptıkları TACİZ soruşturmasında öğrenciye TACİZ suçunu kabul eden sapık personele; Devlet Memurları Kanunu’nun 125 / E – (G) Maddesinde Belirtilen ‘’memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak’’ maddesinden işlem yapması gerekirken; Anlı şanlı bakanlık kökenli iki kafadar müfettiş 125 / C –( I ) ‘’ hizmet içinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışta bulunmak’’ maddesinden işlem tesisine giderek 1/30 oranında maaştan kesme cezası tecziyesine karar verdikleri gibi bu sapık personeli öğrencisi olmayan bir kuruma gönderme yerine bir başka okulda öğrencilerin içinde  görevlendirilmesini uygun görmüşlerdir. Skandalları bitmeyen iki kafadar müfettiş bununla kalmayarak TACİZ suçuna adli işlem tesis etmeyerek ve adli kolluğa bildirmeyerek ‘’ TCK'nın 279. Maddesine göre “ (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’’ suçunu işlemişlerdir diyerek TEFTİŞ KURULU BAŞKANI ABDULLAH BERBEROĞLU’NUN bu dosya hakkında suskun kalmasını sert bir dille eleştirdi.     Canlı yayında Berberoğlu’na bayındır TACİZ dosyasında TACİZ suçu işleyen personeli adli kolluk görevlilerine neden bildirmediklerini soran gazeteci Tübcel bu soruşturmayı yapan müfettişlerin olayı adli kolluğa bildirmeyerek Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi Suçu işledikleri bununda karşılığı TCK Madde 279 da yazılı olduğunu söyledi. İşlenen suçu adli kolluğa bildirmemenin sonuçlarını sapık personelin gittiği yerde yaklaşık 15 çocuğa birden taciz etmesinin sorumluluğunu bu iki müfettişin taşıması gerektiğini söyledi. Teftiş kurulu başkanı Abdullah Berberoğlu’na seslenen gazeteci Tübcel bulunduğu makamın hakkını veremediğini ve Teftiş Kurulunu yönetemediğini skandal soruşturma dosyalarına sessiz kaldığını, teftiş kurulu içinde yasal olmayan işlere neden göz yumduğunu, neden idari işlem tesisinde bulunmadığını sorarak  ve kendisinin bunlara sessiz kalmaması gerektiğini ,eğer ki bu sessizlik devam ederse o makamdan ayrılması gerektiğini söyledi. Usta gazeteci Tübcel bizzat haber merkezimizi arayan birçok Eğitim Müfettişi bizimle off the record  görüşlerini paylaştığı bu konuda Temizellerin çok önemli bir soruna el attığını aslında bu konu teftişin içinde kanayan bir yara olduğu kimsenin gündeme getiremediğini Teftiş Kurulu içinde büyük haksızlıkların olduğunu Temizellere bu yüzden müteşekkir olduklarını belirttiler.  Tübcel bu dosyaların asla kapanmayacağını ve her hafta fikri takip yaparak bunları gündemde tutacaklarını belirtti. İŞTE İZMİR MİLLİ EĞİTİM TEFTİŞ KURULUNDA OLAY YARATAN TEMİZELLER PROGRAMI,  
İZMİR MİLLİ EĞİTİM TEFTİŞ KURULU KARIŞTI!

Temizeller programında gündeme gelen ‘’ İzmir Milli Eğitim Teftiş Kurulu Başkanı Abdullah Berberoğlu’na zor sorular’’ adlı Temizeller programında usta gazeteci Ahmet Tübcel Teftiş Kurulu Başkanı Berberoğlu’na çalışmadığı yerlerden sorular sorarak zor anlar yaşattı.

Usta gazeteci Tübcel ekrana getirdiği ’TEFTİŞ KURULUNDA NELER OLUYOR’’  ‘’TEFTİŞ KURULU BAŞKANI ABDULLAH BERBEROĞLU’NA ZOR SORULAR’’ adlı programda gündeme getirdiği iddialar Milli Eğitim camiasında gündem oldu.

Usta gazeteci Ahmet Tübcel ’in araştırıp ortaya çıkardığı dosya kapsamında Teftiş Kurulu Başkanı Berberoğlu’na bakanlık kökenli müfettişlerin yaklaşık 65.000 TL maaş aldığını ve aynı işi yapan diğer eğitim müfettişlerinin 35.000 TL aldığı fakat İzmir Milli Eğitim Teftiş Kurulunda soruşturma dosyalarının dağılımında ve görevlendirmelerde bile inanılmaz adaletsizliklerinin olduğuna değinerek bir önceki Başkan Çiğdem Özey döneminde MTSK sınavlarında ki yapılan adaletsizliklerin şu anda da aynı adaletsizlikler soruşturma dosyaları dağılımında yapılıyor yani değişen aslında bir şey yok dedi.

Tübcel İzmir Milli Eğitim Teftiş Kurulunda toplam 50 kişi müfettiş olduğunu bunun yanı sıra denetlenecek alanın çok geniş olduğunu, yani İzmir’de 4000 eğitim kurumu ve yaklaşık 100.000 eğitim personeli olduğunu düşünürsek bunların denetlenmesi ve soruşturma işlemini yapan toplam 50 müfettişin olduğu ve müfettişlerden bazılarının bu kadar yoğunlukta bile kendi hesabına  yani kendi şahsi  menfaatleri doğrultusunda mesai saatleri içinde arabuluculuk ve uzlaştırmacılık hizmeti yaptığını ve ticari kazanç sağladığını;

Oysaki DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞININ uzlaştırmacılık faaliyetleri hakkında 01.06.2018 tarihli mütalaa yazısı ortada olmasına rağmen yasal olmayan bir şekilde hem dışarıda iş yeri ofislerinin olduğu hem dışarıda mesai saatleri içinde başka işler yaptıklarını belgeleriyle gündeme getirerek eleştirdi.

 

 

Tübcel öte yandan ‘’ Hatay Barosunun 64918377-622.03 sayılı mesai saatleri içerisinde uzlaştırma görevi yapan devlet memurları hakkında’’ Devlet Personel Başkanlığı ile aynı doğrultuda görüş bildirdikleri yazısını ekrana getirerek bu iş ve işlemleri yapanlar hakkında mutlaka idari işlem tesisinde bulunmaları gerektiğini söyledi.

 

 

Tübcel teftiş kurulu başkanı Abdullah Berberoğlu’na sorularına devam ederek,son bir yılda 50 kişi müfettiş içinde kim ne kadar soruşturma dosyasına baktı, özellikle 65.000 TL maaş alan  bakanlık kökenli müfettiş Celalettin Güneş hangi ilçelerde kaç soruşturma dosyasına baktı bunların açıklanmasını istemişti.

Bakanlık kökenli müfettiş Celalettin Güneş aynı zamanda Yaşar Üniversitesinde ÖRGÜN eğitim olarak hizmet veren hukuk fakültesini bitirmişti!

Örgün eğitim nedir? Örgün eğitim, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından günümüzde uygulanan eğitim türünün adıdır. Bu eğitim türünde aynı yaş grubundaki öğrenciler bir sınıf içerisinde aynı tür eğitimi almaktadır. Haftalık düzenli ders saatine sahip olan örgün eğitimde derslerin tamamı bir eğitim kurumunda ya da derslik adı verilen sınıflarda işlenmektedir. Örgün eğitimde her öğrencinin derse devamlılık göstermesi gerekmektedir. Formel bir eğitim olan örgün eğitimin belirli bir yasası, kuralları bulunmaktadır.

Üsteki yazıdan da anlayacağınız gibi hem 4 yıl boyunca üniversite okumuş hukuk fakültesini bitirmiş hem de devlette müfettişlik yapıp maaş almıştır.

Ne zaman üniversite okudu ne zaman müfettişlik yaptı?

O da ayrı bir tartışma konusu olarak gündemde ki yerini koruyor.

Kaldı ki Celalettin Güneş adlı bakanlık kökenli müfettişin dışarı da bir işyeri ofisinin olduğu ve mesai saatleri içerisinde arabuluculuk hizmeti yaptığını belgeleyen Gazeteci Tübcel bu müfettiş hakkında mutlaka soruşturma açılması gerektiğini söyledi.

Bu iki kafadar müfettişlerin daha önce de şu anda teftiş kurulu başkan yardımcılığı görevini yürüten ALİ HİKMET GÜÇLÜ ve CELALETTİN GÜNEŞ ile beraber Bayındır ilçesinde yaptıkları TACİZ soruşturmasında öğrenciye TACİZ suçunu kabul eden sapık personele;

Devlet Memurları Kanunu’nun 125 / E – (G) Maddesinde Belirtilen ‘’memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak’’ maddesinden işlem yapması gerekirken;

Anlı şanlı bakanlık kökenli iki kafadar müfettiş 125 / C –( I ) ‘’ hizmet içinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışta bulunmak’’ maddesinden işlem tesisine giderek 1/30 oranında maaştan kesme cezası tecziyesine karar verdikleri gibi bu sapık personeli öğrencisi olmayan bir kuruma gönderme yerine bir başka okulda öğrencilerin içinde  görevlendirilmesini uygun görmüşlerdir.

Skandalları bitmeyen iki kafadar müfettiş bununla kalmayarak TACİZ suçuna adli işlem tesis etmeyerek ve adli kolluğa bildirmeyerek ‘’ TCK'nın 279. Maddesine göre “ (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’’ suçunu işlemişlerdir diyerek TEFTİŞ KURULU BAŞKANI ABDULLAH BERBEROĞLU’NUN bu dosya hakkında suskun kalmasını sert bir dille eleştirdi.

    Canlı yayında Berberoğlu’na bayındır TACİZ dosyasında TACİZ suçu işleyen personeli adli kolluk görevlilerine neden bildirmediklerini soran gazeteci Tübcel bu soruşturmayı yapan müfettişlerin olayı adli kolluğa bildirmeyerek Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi Suçu işledikleri bununda karşılığı TCK Madde 279 da yazılı olduğunu söyledi.

İşlenen suçu adli kolluğa bildirmemenin sonuçlarını sapık personelin gittiği yerde yaklaşık 15 çocuğa birden taciz etmesinin sorumluluğunu bu iki müfettişin taşıması gerektiğini söyledi.

Teftiş kurulu başkanı Abdullah Berberoğlu’na seslenen gazeteci Tübcel bulunduğu makamın hakkını veremediğini ve Teftiş Kurulunu yönetemediğini skandal soruşturma dosyalarına sessiz kaldığını, teftiş kurulu içinde yasal olmayan işlere neden göz yumduğunu, neden idari işlem tesisinde bulunmadığını sorarak  ve kendisinin bunlara sessiz kalmaması gerektiğini ,eğer ki bu sessizlik devam ederse o makamdan ayrılması gerektiğini söyledi.

Usta gazeteci Tübcel bizzat haber merkezimizi arayan birçok Eğitim Müfettişi bizimle off the record  görüşlerini paylaştığı bu konuda Temizellerin çok önemli bir soruna el attığını aslında bu konu teftişin içinde kanayan bir yara olduğu kimsenin gündeme getiremediğini Teftiş Kurulu içinde büyük haksızlıkların olduğunu Temizellere bu yüzden müteşekkir olduklarını belirttiler.

 Tübcel bu dosyaların asla kapanmayacağını ve her hafta fikri takip yaparak bunları gündemde tutacaklarını belirtti.

İŞTE İZMİR MİLLİ EĞİTİM TEFTİŞ KURULUNDA OLAY YARATAN TEMİZELLER PROGRAMI,

 

Habere ifade bırak !
Habere Ek Video
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve temizellergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.