İZMİR AĞABEYİNİ BULAMADI AMA KARDEŞİNİ BULDU

TARAFLI TARAFSIZ HERKESİN KARDEŞİ

İzmir siyasetinde bir boşluk doluyor İzmir siyasette ağabeyini çok aradı ama şu saate kadar bulamadı . Bu yıllardır böyle. İzmir’de aklı başında siyasetçiye kime sorarsanız sorun maalesef bu böyle. İzmir bu ağabeyi eksikliğini uzun yıllardır hissediyordu. YAŞADIĞIMIZ ŞEHİR SİYASETEN AĞABEYDEN UZUN YILLAR ÖKSÜZ ANCAK KARDEŞİNİ BULDU GİBİ… Katılır veya katılmazsınız bu benim fikrim Eyyüp Kadir İnan AK Parti tarafından vekil olarak İzmir’e görevlendirilene kadar. Eyyüp Kadir İnan belki İzmir’de yaşı itibariyle ağabey değil ama İzmirli kardeşini buldu diyebiliriz. Kendisini hiç tanımadım, merhaba demişliğim, elini sıkmış lığım dahi yoktur. Ama bilgisayar ekranıma düşen AK Parti İzmir İl Başkanlığı basın bültenlerinde ve sosyal medyada takip ettiğim, kendisini araştırıp gördüğüm kadarıyla Eyyüp Kadir İnan, İzmir seçmenini kazanmak ve partisinin davasını anlatmak amacıyla birahanede bira masasına da oturdu, camide de oturdu, yaşlının da elini sıktı, gencin de. Zaman zaman seçim çalışmaları sırasında protesto edildi ama o tepki yerine protestocuların yanına giderek el sıktı. İzmir’in ağabeyi olmaya adayım dedi. Evet gerçekten de İzmir’in siyasette ağabeyi yoktu ama kardeşi oldu gibi.  İzmir’in ve İzmirlinin gerçek anlamda dertleriyle dertlenen, fakir fukaranın mağduriyetlerini gidermeyi üzerine vazife edinen, onların dertlerini kendi derdiymiş gibi çözüm yolları arayan, ihtiyacı olanın yanında olan, sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemeyen, özü sözü bir, siyasette aldığı notları sigara kağıdına yazmayan bir kardeşe ihtiyacı var. Tekrar söylüyorum bu benim fikrimdir yukarıda saydığım tüm kriterleri yerine getirecek kişi Eyyüp Kadir İnan’dır. Peki kimdir bu çiçeği burnunda İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan. Esnaf bir ailenin çocuğu olan Eyyüp Kadir İnan hayatı boyunca hem çalışıp ailesine destek olan hem de okuyup memlekete hizmet sevdasından vazgeçmeyerek hayallerini gerçekleştirmeye çalışan biri’ diyerek özetleyebilirim size. Yıllarca üzerlerine vazife olmamasına rağmen, İzmir bürokrasisini dizayn etmeye çalışan siyasetçilerden çok farklı bir portre çizen Kadir İnan taraflı tarafsız herkesin kardeşi olup gönlünü kazanmış durumda. İnan’ın uzlaştırmacı yönü de kentte çok konuşuluyor. Yukarıda bahsettik. Millete verdiği uzlaşmacı mesajları ve liyakate verdiği önem ile öne çıkan Eyyüp Kadir İnan kendisini seçim gezisinde sert bir şekilde protesto edip provoke etmek isteyen gençlere kullandığı hoşgörü ve uzlaşmacı dili İzmir’de gündem olmaya devam ediyor. Uğradığı provokasyona rağmen, göstericilerle sağduyulu bir iletişim kuran İnan, "Hükümeti eleştirmekte özgürsünüz. Eleştiri olmazsa yozlaşırız. Burada Recep Tayyip Erdoğan'ın Gençlik Kolları Başkanını protesto edeceksin özgürce sonra diyeceksin ki 'bu ülkede diktatörlük var'. Demek ki senin iktidarına kalsa ben sokakta yürüyemeceğim." diyerek gençleri sakinleştirip seçim sonrası yemek ve çay davetinde bulundu. Seçim çalışmaları boyunca toplumun her katmanından insanların ilgi odağı olan Eyyüp Kadir İnan özellikle fakir fukara ihtiyaç sahibi ailelerle çok fazla ilgilendi. Vatandaşlardan gittiği her yerde belediyecilik hizmetlerinin çok kötü olduğunu duyan ve dert yanan vatandaşlara İzmir’i en kısa zaman da AK belediyecilik ile buluşturacağını sözlerine ekledi. İzmir AK Parti Gençlik Kollarında görev yapan Kadir İnan yaptığı siyaseti hizmet odaklı yaptığını AK parti teşkilatlarında olan her bireyin milletin hizmetkarı olduğunu her kurduğu cümlede kullanması dikkatlerden kaçmadı. Yazımın sonunda bir İzmirli vatandaş, seçmen, ve bir gazeteci olarak üzerine ağır bir yük almış genç siyasetçiye naçizane önerilerde bulunuyorum. Sayın İnan; İzmir’de görev yapan bu şehrin dinamikleri olan yerel basından bir örnekle başlayayım. Sizden öncekiler gibi yerel medyayı elinizin tersiyle itip ayrıştırmayın. Siyasetin verdiği güç ile sakın ha sakın ‘‘Onlarda kim deyip’’ ‘’ yazarlarsa yazsınlar deyip ’’ hakir görmeyin. Unutmayın ve asla unutmayın ki her zaman yerel basına ihtiyacınız olacak. Toplumda yerleşmiş bir fikir olan ‘’ koltuğa oturunca değişiyorlar’’ tabusunu yerle bir edin. Sizden öncekiler gibi Siyasette dün başkanım dediğiniz, abi dediğiniz insanlara sakın ola üst perdeden konuşmayın ve bakmayın, ‘Milletvekili seçildim 5 yıl sonra görüşürüz’ sakın ha sakın demeyin Sözü, özü bir siyasetçi olun Milletine yalan söylemeyen bir siyasetçi olun Lütfen ama lütfen çalan her telefonunuza ‘alo’ deyin diyemediğiniz zamanlarda saat kaç olursa olsun geriye dönüş yapın ‘’Burnundan kıl aldırmayan siyasetçiler’’ gibi değil gerçek ve samimi bir siyasetçi portresi çizin Toplumdaki insanları ayrıştıran ve kutuplaştıran değil birleştirici ve uzlaşmacı olun. Seçim öncesinde olduğu gibi bira içen İzmirliyi de dinleyin namaz kılanı da. Kendi çekirdek kadronuza değil bütün topluma adaletli davranın Siyasette ekipçilik yapmayın, toplumun her katmanıyla iletişim kurun Yaşadığınız ve siyaset yaptığınız bu şehirde olabildiğince dertli insanların derdine derman olun, olmaya çalışın İzmir de olduğunuz günlerde milli emlak ve vakıfların derdiyle değil milletin derdiyle ilgilenin. Unutmayınız siyaset sonrası bu şehrin sokaklarında gezeceksiniz ve siyaset sonrası siyasetin çöplüğünde değil milletin başının üstünde yer almaya çalışın Lütfen unutmayın bu şehirde IŞILAY SAYGIN’ son 20 yıl siyaset yapmadığı halde cenazesinde on binler uğurlamıştı. Çünkü bu şehirde rahmetlinin dokunmadığı derdine derman olmadığı İzmirli yoktu. Siyasetçi yeleğini kendinize zırh edinerek, nüfus kullanarak ticaret yapmayın. Bakın buna çok dikkat edin. Siyasetçi kimliğinizi kullanarak, Allah Aşkına, Muhammed Aşkına LİYAKATSİZ insanları bir yere getirmeyin. Partisi ne olursa olsun (ruhu militan olanlar hariç) önce ‘LİYAKAT’ deyin.     Çünkü ağzımız yandı bize hak verin  ‘’SÜTTEN AĞZI YANAN YOĞURDU ÜFLEYEREK YER’’ Allah yolunuzu ve akıbetinizi hayırlı etsin.