İZMİR’DE ‘’DAĞ’’ FARE DOĞURDU!

HABER:AHMET TÜBCEL

31 Mart Yerel seçimlerinde Türkiye genelinde AK Parti Kurulduğu günden bu yana ilk defa ikinci parti oldu. Pek çok Belediye Başkanlığı’nı kaybetti. AK Parti daha doğrusu sayın Cumhurbaşkanına gönül veren yüzbinlerce kişi sandığa gitmedi ve sandığa gidenlerin %4 lük bölümü de Yeniden Refah Partisine Oy verdi. Seçmen bir mesaj verdi. Sayın Cumhurbaşkanı mesajı aldığını çıktı anlaşılır çok açık ve net bir biçimde anlattı. Hayat pahalılığı, emeklilerin maaşlarının yetersizliği gibi genel konular ile birlikte partinin her kademesinde yapılan aday belirleme konusunda ki yanlışları ifade ederek; başta şahsım olmak üzere Genel Merkez, teşkilatlar, milletvekilleri ve adaylar bu sonucun sorumlusudur, bu sorumluluktan kaçamaz dedi. Ama çok daha önemli bir şey daha dedi; KİBİR hastalığından bahsetti, Partinin her kademesinin ve bürokrasinin halkla arasına duvar ördüğünü söyledi.

Gelelim İzmir seçimlerine; Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ’ın seçim sonrası yaptığı açıklamaya baka kaldım; “Kavga etmeden seçim çalışması yürüttük, Milletin dediği olur dedik, İzmir’e hizmet etmeye devam edeceğim, Kazandık şımarmadık- kaybettik küsmedik, bizim başarı kıstasımız hiçbir zaman yalnızca seçim kazanmak olmamıştır…..”

Allah, Allah bu açıklamada Cumhurbaşkanımızın yaptığı öz eleştiriden bir cümle var mı?

 İzmir seçimini sanki Cumhurbaşkanı kaybetti?

Bu Partinin seçimlerde en önemli görevi üstlenen Tanıtım ve Medyadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ değil mi?

 İzmir de alınan tüm kararlarda bizzat etkisi olan Genel Başkan yardımcısı Hamza DAĞ değil mi?

İzmir seçiminde kaybeden aday Hamza DAĞ değil mi?

Cumhurbaşkanı şımarıklığın sonucu ortaya çıkan kibir hastalığı var diyor, Seçim kaybeden adayımız tam tersini söylüyor…. Siyasi partilerin başarı kriteri nedir? Seçim kazanmanın dışında bir kriter var mı? Seçimi kazanan devam eder kazanamayan kenara çekilir bir başkasına bayrağı devir eder. Siyaseti hobi için mi yapıyoruz? Kazansak da kaybetsek de biz makamımızda otururuz mu diyorsunuz? Parti ve makamlar sizin babanızın tapulu malı mı?  Yani bu sonuçlarda adayın hiç payı yok mu? Bu açıklamada tek öz eleştiri var mı?  Açıklamadan anlaşılan tek şey ‘’ben kaybettim ama görevi mi yapmaya devam edeceğim ‘’ mesajıdır.

Bu şartlarda göreve devam edebilmek için ne lazım? Tabi ki bu seçim yenilgisinden bir başarı hikayesi çıkarılması lazım; Alınan % 37 oyu bir başarı olarak göstermek için algı operasyonu yapmak lazım.  Algı operasyonunun ilk söylemi; ‘’Türkiye’de AK Partinin oyları düşerken İzmir’de yükseliş eğilimi olduğu’’, operasyonun ikinci söylemi ise ‘’2023 Genel seçimlerinde Cumhur İttifakının % 31 olan oy oranının, Hamza DAĞ tarafından %37’ye çıkarıldığıdır. 

Bu iki söylemde gerçeğin çarpıtılmasıdır;

Artış veya düşüş olduğunu anlamak için oy oranlarına değil aldığınız oy miktarına bakmak gerekir. 2023 yılında Cumhur İttifakı 1.005.282 oy almış iken Hamza Dağ 977.895 oy almıştır.  Söylenenin aksine bir yükseliş değil düşüş vardır.      

Algı için ortaya konulan bu söylemler sosyal medya hesaplarından servis edilmeye başlandı bile. Yakında çeşitli gazete ve TV’lerde aynı söylemleri duymaya başlayacağız…

Arkadaşlar elinizi vicdanınıza koyup başarı bunun neresinde siz söyleyin, bu laflara AK partiye gönül verenlerin karnı tok. Böyle yapmayın Sayın Cumhurbaşkanının ardına sığınmayın, milletin ona olan sevgisini bu kadar hor kullanmayın. Bu partiye gönül veren; bayrak asan, kapı kapı dolaşan, yaz kış demeden miting meydanlarını dolduran bu insanların emeğine saygısızlık etmeyin.

Son 22 senede İzmir’de  CHP hiç bu kadar dağılmış ve parçalanmış olmadı; Millet ittifakının dağıldığı DEM ve İYİ partinin kendi adayları ile seçime katıldığı, Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel-İmamoğlu kavgasının bütün şiddeti ile devam ettiği, CHP’nin 23 mevcut Belediye Başkanından 20 sini değiştirdiği üstüne üstlük  yeni aday gösterdiği belediye başkanlarının bu kadar kötü seçildiği bir dönemde, Kılıçdaroğlu destekçisi parti örgütünün göstermelik çalışmasına ve aday yapılmayan başta büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer olmak üzere 20 ilçe belediye başkanının, bırakın yeni adaylara destek olmayı el altından CHP’nin oylarını düşürecek rakipleri desteklemesine rağmen bu aldığınız % 37 oyu bize başarı diye yutturmayın.

Neyiniz eksikti? Parti teşkilatı arkanızda kenetlendi, didindi çalıştı daha önceki adaylara yapıldığı gibi Teşkilat adayın paçasından aşağı çekmedi. CHP ile kıyaslanamayacak Devasa bir seçim bütçesi kullanıldı, Tunç Soyer ile aday gösterilmeyen 20 mevcut belediye başkanının beslediği yerel basın ve yüklü miktarda para ödenen İzmir’in en büyük 2 sosyal medya fenomenin desteği tam tekmil arkanızdaydı.   AK Parti genel merkezinin sahip olduğu tüm medya ve sosyal medya imkanlarının tamamı İzmir için kullanıldı. Belediye Başkan adayları ve Büyükşehir Meclisine gidecek Meclis üyelerinin neredeyse tamamına yakınını belirlemede söz sahibi olma imkanı da tanındı; istediğin Büyükşehir Belediye Meclis üyelerinin %90’nı  İl Başkanı tarafından listelere yazıldı.  Yani her şey adayın istediği gibi oldu. Daha   önce hiçbir AK Parti Belediye başkan adayına nasip olmayan şekilde tüm şartlar AK Partinin lehine iken, Teşkilat top yekün arkandayken, listelerin büyük çoğunluğu senin isteğin gibi hazırlanmışken, seçimin kazanılmasına bu kadar yakın iken, seçim kaybedildi.

Sayın Cumhurbaşkanım seçim yenilgisini tek başına sırtlarken ona omuz verip bu kayıp da benim de sorumluluğum var demek yerine başarılıyım deniliyor. Hangi başarıdan bahsediyorsunuz?

 Güneş balçıkla sıvanmaz, başarısızlığın tablosu ortada ve de aşağıda:

 

 

Seçmen Sayısı

Kullanılan OY

Katılım Oranı

2014

3.032.175

2.740.602

%90,38

2019

3.253.745

2.740.742

%84,23

2024

3.459.970

2.734.107

%78,79

 

                                    2014                             2019                                2024

PARTİ

ALDIĞI OY

OY ORANI

ALDIĞI OY

OY ORANI

ALDIĞI OY

OY ORANI

CHP

1.308.134

% 49,59

1.549.693

%58,10

1.291.814

%48,96

AK PARTİ

947.516

% 35,92

1.032.020

%38.69

977.895

%37,06

 

 

2014 Seçimlerinden bugüne seçmen sayısı 428 bin kişi artmış. 2014’de 941 bin olan oy 2024 de 977 bin olmuş yani 10 yılda eklenen 428 bin seçmenden sadece 30 bininin oyunu alabilmiş!  

Gezi olayları, MİT krizi gibi çalkantıların içerisinde İzmirli olmayan ithal aday Bin Ali Yıldırım’ın 947.516 oy aldığı, 15 Temmuz darbesi ve Fetö mücadelesi ile geçen süreç içerisinde yine ithal aday Nihat Zeybekçi’nin 1 milyon 32 bin oy aldığı bir İzmir’de; İzmir’i sokak sokak  bildiğini ve 17 yıldır İzmir’de siyaset yaptığını  basın önünde üstüne basa basa söyleyen, seçim çalışmalarına yardım etmek isteyen STK’ların büyük kısmı  ile bırak görüşmeyi telefonlarına bile çıkmayan( sadece il içinden değil şehir dışından  arayanlar bile var. Kimler olduğu ben de merak eden varsa beni arasın), Kampanyaya yardım etmeye çalışan il yöneticilerine   17 yıllık siyasi tecrübesi ile her şeyi bildiğini kimsenin tavsiyesine ihtiyaç olmadığını ifade eden; kendi deyimi ile her şeyi herkesten daha iyi bilen bir adayın sadece 977 bin oy alması ve de bunu başarı olarak AK Partiye gönül verenlere en önemlisi de sayın Cumhurbaşkanımıza bir başarı olarak pazarlamaya çalışmasını anlamak mümkün değil.  

Hangi başarıdan söz ediyorsunuz; 2019 seçimlerinden eksik aldığınız 55 bin oyumu yoksa 2019’dan bu yana artan 189 bin seçmenden almanız gerekip de almadığınız oylarımı? Siz dua edin ki seçime katılım oranı düştü.   Seçimlere 2014 yılı katılım oranı olsaydı 401 bin, 2019 yılı katılım oranı olsaydı 190 bin kişi daha sandığa gidecekti ve aldığınız bu oyla elde ettiğiniz oran %32’lere düşecekti.  Anketlere ve sandık inceleme sonuçlarına göre 100 binden fazla AK Partilinin sandığa küsmesinin sorumlusu Sayın Cumhurbaşkanı mı? Yani İzmir adayının bunda hiç payı yok mu?    

Teşkilatın ve kanaat önderlerinin önerilerine kulak tıkayıp Tanıtım ve Medyadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak Ak Parti logosunu kullanmayı ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bırak fotoğrafını  ismini bile kullanmayı stratejik olarak yanlış bulup  Bağımsız aday gibi parti logosuz, rozetsiz  posterler bastırılması, sayın Cumhurbaşkanımız ve tüm ana babaların karşı olduğu LGBT kavramına nazire yapar gibi trans bireylerle fotoğraf çektirilmesi, bıyığını incelterek ve kıyafetlerini değiştirerek   ben sizin bildiğiniz AK Partililerden değilim mesajı veren seçim kampanyası yürütülmesi nedeniyle  ile kaybedilen ve sandığa gitmeyen  binlerce Ak Partili ve muhafazakar oylar da sizin hiç mi payınız yok . Sadece benim birebir tanıdığım 100’e yakın AK Partili, size yakın veya kontrol edebileceğiniz insanlardan oluşturduğunuz meclis üyeleri listesine tepkili olduğu için sandığa gitmedi. AK Partiye ve Cumhurbaşkanına söz söyleyen ve yaptığı işlerden dolayı Belediye ve Fuar kapısına boy boy ilan ve posterleri asılan , ne kadar tartışmalı imar planı varsa altında imzası olan şehir plancısını ve Müteahhitlerin işlerini takip eden meclis üyelerini siz yazmadınız mı meclis üyesi listelerine. Yeniden Refah Partisi 24 500 oyu kimden aldı zannediyorsunuz. CHP’nin oylarını alayım derken AK partililerin oylarını kaybetmeye mi başarı diyorsunuz?

Rahmetli Erol Olçok’tan beri etkili, yürekleri titreten bir kampanya hiç olmadı; Partinin Medya ve Tanıtımdan sorumlu başkan yardımcısı olarak bunda hiç mi sorumluluğunuz yok !!!!

Genel Merkezde belirlenen parti kurumsal kimliği ve ‘’Gerçek Belediyecilik’’ sloganı ile AK Parti belediyeciliği anlatılması gerekirken ‘’Biz İzmir’iz Başarabiliriz’’ sloganı ile ilçe belediye başkanlarının ‘’ Tam zamanı’’ gibi birbirinden farklı çeşit çeşit seçim sloganlarının kullanıldığı, kurumsal kimliğe uygun olmayan rengarenk ve çeşit çeşit birbirine benzemeyen posterlerin basılıp dağıtıldığı bütünlükten uzak ve dağınık bir seçim kampanyasının yürütülmesinin sorumluluğu kim de? Bu Partinin Medya ve Tanıtımdan sorumlu genel başkan yardımcısı kim? Bu Partinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı kim? Bu kötü seçim kampanyası yönetiminde sizin hiç mi sorumluluğunuz yok. 

Avukat olduğunuz için Siyasal iletişim dilinden anlamamanız normal dense bile bu dilden anlamayan hangi ajansla çalıştınız ve partinin kaynaklarını bu ajansa aktardınız? Seçim bütçesi içerisinde ne kadar parayı kendi cebinizden harcadınız?

Sırf Mal varlığı tartışmasında mal varlığınızı açıklamadığınız için oy vermeyen yüzlerce partilinin oy kaybında hiç mi kusurunuz yok? Bunlar başarısızlıktaki payınızın hepsi olmasa da en önemlileridir….

Medyadan sorumlu genel başkan yardımcısı olarak son 5 yılda İzmir’de AK Partiye destek veren bir avuç yerel basın kuruluşundan kaç tanesini ziyaret ettiniz, kaçımızla toplantı yaptınız, hal hatır sordunuz hangimizin sorununu çözdünüz, bırakın ziyaret etmeyi defalarca aramamıza, mesaj atmamıza rağmen kaç kez geri dönüp aradınız yada mesajla cevap verdiniz. Bu davranışlarınız Cumhurbaşkanımızın deyimi ile kibir değil de nedir?  Başarısızlıktaki pay değil ise adı nedir?

Allah aşkınıza bu yerel seçim sonucunu sadece Cumhurbaşkanımız mı sırtlanacak.  Seçimi kim kaybetti lütfen aklımızla alay etmeyin.

Tabi ki İzmir’de seçimi siz ve sizin dizayn ettiğiniz ekip kaybetti !!!

Konya Yeniden Refah Partisi İl Başkanı seçimlerde partisinin oyunu % 450 arttırmış ve %23 ,5 oy almış, partisinin Türkiye’deki % 6,3 olan oyunu 4 ‘de katlamış ama parti içerisinde kendi koyduğu %35 oy hedefini yakalayamadığı için kendini sorumlu hissedip istifa eden de siyasetçi değil mi? Sırf bu hareket yüzünden önümüzdeki seçimde Konya’ya yerleşip YRP’ ye oy veresi gelmiyor mu insanın….!

Kurulduğu günden bu yana anketleri en iyi kullanan parti AK Parti değil mi ? Ne oldu anketlere, hani seçimi kazanıyorduk, hani oylar kafakafaya idi? Anketler manipüle mi edildi yoksa Anketler dandik firmalara mı yaptırıldı? Cumhurbaşkanımızı kimler yanılttı?

Bu kadar çok kusurunuz varken siz de Yeniden Refah partisi İl başkanı gibi istifa edin demiyoruz ama en azından sorumluluğu üstlenin ve bir parça özeleştiri yapın..

Bana yazma diyen AK Partili dostlarıma ve arkadaşlarıma selam olsun.

Bunları yazdığım için Partiye zarar verdiğimi düşünerek bana kırılan ve bana gönül koyup benimle konuşmayan abilerimin ve dostlarımın da canları sağ olsun.

Ama bunca yanlış karşısında susan da dilsiz şeytan olsun….

Dostlarıma son sözüm; Beni yazdığım konular için değil asıl yazmadığım konular için yargılayın…

Ben bildiklerimi yazdığım için değil asıl yazmazsam İzmirlinin yüzüne bakamam ve Allah katında bunun hesabını veremem. En iyisi ben yazayım kusuru olanlar zaten Allah katında bunun hesabını verecekler ama hiç olmazsa İzmirlinin de yüzüne bakamasınlar…….

 

Değerli okurlar bir sonraki yazımda;

Seçim kaybeden 28 İlçe Belediye Başkan adayını kim ve nasıl belirledi!

Belediye başkan adaylarının belirlenme sürecinde hangi anket firması ile çalışıldı? Anketler doğru sonuç verdi mi yoksa manipülasyon mu vardı?  

Temayül yoklamasında çıkan sonuçlar ile aday belirleme Anketleri örtüşüyor muydu?

Seçim kazanılmasa da İzmir Meclisinde siyasete 5 yıl boyunca ipotek koymak için Meclis üyesi listeleri üzerinde yapılan kıran kırana mücadelenin perde arkası nasıldı?

Meclis üyeleri nasıl belirlendi? Hakkında birçok söylenti olan meclis üyeleri nasıl yeniden seçilmesi kesin yerlerden listelere yazıldı? Bu meclis üyelerinin meslekleri nedir ve referansları kimlerdir?

Kimler ve hangi firmalar seçim çalışmalarından para kazandı yüksek karlar elde etti? Hangi işlerin arkasında kimler var?  Tek tek analizlerimiz devam edecek…

Son söz…

Birileri TEMİZELLERİ diz çökerken görmek isterse, CUMA günü namaza gelsin!

 

Bizi Takip etmeye devam edin….