AK PARTİ İZMİR'DE SUÇLU ARANIYOR

Ben gazeteci olarak suçluyu buldum…

Evine eşine çocuklarına ayırması gereken zamanı kendi inandığı değerler ve davası adına Kapı , kapı sokak ,  sokak dolaşıp evlere giden partisinin projelerini ve yapmak istediklerini  anlatan  kadınlar ile Geceleri sabahlara kadar sokakları ve caddeleri süsleyen, aç kalıp hemen gazete kâğıdının üzerinde ekmek domates peynir yiyen, mahalle başkanından veya ilçe başkanından telefon gelip bir iş buyrulduğu zaman kendine emir olarak kabul eden ve kendinin adam yerine koyulduğunu zanneden gençler…

Bütün suçlu sizsiniz.

Bu partiyi siz bu hale getirdiniz…

Dün içimizden biri iken bugün KİBİR abidesi olmuş kendini çok önemli bir zat ve toplumun üzerinde gören bir tek isminin başında hazretleri “ Hz “ ibaresi eksik olan Genel başkan yardımcısından tut milletvekilleri  dahil tüm kademelerde görev yapan il başkanı ilçe başkanları dahil bir çok ismin bırak randevuyu vatandaşı adam yerine koyup derdini dinleyen bile yok bir çoğu KİBİR ABİDESİ olmuş

İzmir Ak Parti teşkilatında kimi “YERYÜZÜ TANRISI” kimi “YÜCE İNSAN” kimi “ULU İNSAN” olmuş vatandaşı ise vebalı gibi gören ciddi bir kitle oluşmuş 

Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri, Gençlik Kolları Genel Başkanı, İl Başkanları, İl gençlik kolu başkanları, il kadın kolları başkanları, İl Yönetim Kurulu üyeleri sizler asla sorumlu değilsiniz !!! haşaaaa…

(Zaten seçim sonu açıklamalarına bakın, başarısızlığı kabul eden ve sorumluluk alan asla yok , yok , yok...)

Tek suçlu siz kadınlar ve gençlersiniz!

Bir Ata sözü geldi aklıma tam da bugüne uyar ” suçu gelin etmişler, kimse almamış”

Hiç lafı eğip bükmeden konuya girelim.

İnsanları insan yerine koymaz iseniz insanlarda sizi insan yerine koymaz!!!

Partili arkadaşınız ne güzel söylemiş “SAHİP ÇIKMADIK Kİ, SAHİP ÇIKSINLAR”

Al bu cümleyi altına kitap yaz!

İnsanların telefonuna çıkmaz, geriye dönme gibi bir zahmete katlanmaz, insanların hastasına sahip çıkmaz iseniz, iyi gününde var olup kötü gününde ortadan tüyerseniz olacağı buydu.

Bakın ben sizlere bir şey söyleyeyim;

Hepiniz sırtınızı sayın cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dayamış kendi ürettiğiniz hiçbir şey olamadığı gibi hep Tayyip beyin şapkadan tavşan çıkarmasını beklediniz.

Şimdi dinleyin beni….

Işılay Saygın neden Işılay Saygın oldu.

Siyaseti bırakalı 20 yıl olmuştu. Basından medyadan uzak gözlerden uzak hatta ve hatta kabuğuna çekilmişti.

Rahmetli olasıya kadar bile kapısına giden hiç kimse bugüne kadar geri çevrilmedi istisnasız herkesin işini halledip bir şekilde bütün bir Şehir’e dokundu.

Ama gelin görün ki 20 yıl siyaset sahnesinde olmayan Işılay Saygın’ın cenazesinde 20.000 kişi vardı neredeyse onu tanıyan herkes cenazeye koşmuştu çünkü herkese bir şekilde dokunmuştu.

Işılay ablanın hiçbir vasfı kalmamışken adının ve görev yaptığı makamların hep başında eski bakan, eski milletvekili olmasına rağmen cenazesine 20.000 kişi geldi siz mevcut Genel Başkan Yardımcısı hem de medyadan sorumlu, siz mevcut her biriniz Milletvekilisiniz, sizin arkanızda 1000 kişi geldiğini hiç görmedim ben ( parti gücünü arkanıza almadan)

Şimdi ben size sorayım kaç tane fakir fukarayı iş sahibi yaptınız?

Kaç tane fakir fukara aileye sahip çıktınız.

Hangi fakir fukaranın evinde iftar açtınız, hangi fakir fukaranın evine misafir oldunuz, bu insanların derdini neden Ankara’da çözmediniz veya bir çözüm bulmak için çaba sarf etmediniz neden, neden , neden…

Gıda paketi göndererek bütün sorunları hallettiğinizi mi sanıyorsunuz?

Neden bu milletin abisi veya babası olmadınız?

Söyleyin bakalım herkes bir malvarlığını açıklasın bakalım millete mi çalışmış, kendine mi çalışmış, görelim hodri meydan….

Sizin işiniz gücünüz, sağda soldan gelen gıda yardım paketlerini bizzat fakir fukaraya göndermeniz ve memurlara bürokratlara telefon açıp her işe burnunuzu soktuğunuz gibi sanki çok anlarsınız ya o işlere de burnunuzu sokmanız.

İster kabul edin ister etmeyin ben size söylemiş olayım.

Hepiniz KİBİR ABİDESİ olmuşsunuz… yok kardeşim nereden çıkardın bu lafları diyen varsa gelsin ben ispatlayayım kendisine. (AK Partinin içinde gerçekten eli öpülecek, saygı duyulacak hürmet edilecek insanlar olduğuna şahidim ve bizzat biliyorum)

Milletvekillerinin derdi millet değil dünyalık işler olmuş, İl yönetim kurulu üyeleri, kurumların il müdürleri ile girift ilişkiler içine girmiş, ilçe başkanları kendi ilçesindeki partisi fark etmez belediye başkanıyla girift ilişkiler içine girmiş , Büyükşehir ve ilçe belediye meclis üyelerimiz şehrin imar konusunda önünü açmayı iş insanlarının önünün açılması olarak anlamış  dolayısıyla da kendi önlerini açmalarını kendilerine görev bilmişler. Bu adamlar azınlıkta ama nasıl oluyorsa hep kilit noktalardalar….. lafta en ateşli AK Partililer …. İşte sonuç ortada...

Bu düşük oyları ve yere çakılmayı hemen sadece genel siyasete bağlamak bence akıl tutulması gibi bir şey olsa gerek nedenine gelince hemen iki örnek vermek istiyorum size!

Birinci Örnek

Menemen Gerçeği...

Son yıllarda 4 dönem yani 20 yıl CHP’li Tahir Şahin tarafından yönetilen bir belediye ve son dönem yani 2019 yılında yapılan yerel seçimlerde CHP den aday olarak gösterilen Serdar Aksoy Ak Parti adayı Durmaz Bayraktar ile arasında geçen seçim yarışmasını CHP 53,29 – Ak parti 44.16 oy oranı ile kazanmıştı yani anlatacağım odur ki  son 25 yıldır CHP’nin elinde olan bir ilçe, CHP’li aday Serdar Aksoy’un 17 ay içerisinde Belediye Başkanlığı  döneminde yaptığı fütursuzca yolsuzluklar TEMİZELLER  ekibinin gayretiyle ve inanılmaz özverisiyle ortaya çıktıktan sonra Belediye Başkanı Serdar Aksoy tutuklanmış yerine belediye meclisinden meclis üyesi Aydın Pehlivan Belediye Başkan vekili olarak  seçilmişti.

Ak Partili Durmaz Bayraktar ise kendisine KİBİR yapmadan büyük bir özveri ve fedakârlık göstererek kendisine teklif edilen hizmet makamı belediye başkan yardımcılığını kabul etmiş ve omuz omuza verip hizmette yarış etmişlerdi.

Ve sonuç ortada İzmir’de her yer kaybedildi, 25 YILDIR CHP NİN YÖNETTİĞİ MENEMEN 10 PUAN FARK İLE ALINDI

AK Parti Adayı Aydın Pehlivan; %48.75

CHP Adayı Deniz Karakurt; %38.12  

İşte Menemen gerçeği de ortada bu Menemen gerçeği bence üniversitelerde siyaseten tez okutulması gereken bir konu tüm İzmir’de partisi siyaseten dip yapmışken kendisi ve ekibi Menemen İlçesinde en yüksek oyu aldı.

Demek ki neymiş kendi Dünyalık derdinle değil, Milletin derdiyle dertlenecekmişsin…

 

İKİNCİ ÖRNEK

Gelelim Aliağa örneğine uzun yıllar CHP yönetiminde olan ilçe 2014 yılında CHP ve DSP’nin aynı anda iki aday çıkarmasıyla bölünen sol oylar ve seçimi kazanan MHP Belediye Başkan adayı Serkan Acar geçen süre içeresinde halka dokunmasıyla herkesin teveccühünü kazanmış Aliağa’da yaşayan tüm vatandaşların iyi günün ’de kötü gününde hep yanında olmaya çalışmış kısacası milletin derdiyle dertlenmiş kendini o kadar çok sevdirmiş ve ilçesine hizmet etmiş ki partisi seçimlerde 3. Parti iken kendi şahsi gayretiyle hem kendi oyunu hem de partisini birinci hale getirmiştir Serkan Acar üç dönemdir belediye başkanlığını oylarını artırarak kazanıyor.

Unutmadan eklemem gerekiyor 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Serkan Acar bütün ihanetlere rağmen yine ipi göğüsleyip yarışı önde bitirdi.

Kimdi bu ihanet yapanlar bir daha ki yazımda tek tek yazacağım isimleri

SERKAN ACAR; %46.72

İHANETÇİLER+ CHP; % 44.38

Serkan Acar “ağacın kurdu içinde” olmasına rağmen seçimi kazandı  

Demek ki neymiş milletin derdiyle dertlenecekmişsin…

ŞİMDİ GELELİM ÜÇÜNCÜ ÖRNEĞE

Türkiye'de çok partili döneme geçilen 1945 yılından bu yana Afyonkarahisar'da ilk kez CHP'den bir isim belediye başkanı seçildi. 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin resmi olmayan sonuçlarına göre, CHP'li Burcu Köksal Belediye Başkanı oldu. Burcu Köksal, CHP tarihinde bir ilki gerçekleştirirken kent tarihinin de ilk kadın belediye başkanı unvanını elde etti.

80 yıldır sağ partilerin yönettiği şehir tercihini kendisine dokunan kendi derdiyle dertlenen iyi günde kötü günde yanında olan milletvekili olan Burcu Köksal dan yana kullandı.

Eee dedik ya kibir abidesi olmuşsunuz.

Az önce Afyonkarahisar da görüştüğüm duayen gazeteci ağabeyim ise konuyu şöyle özetledi.

“Ak Partinin mahalle temsilcilerinin sokağından bile geçerken selam vermek zorunda hissediyordu insanlar kendini, burada her biri KİBİR ABİDESİ olmuşlardı Burcu hanımın kazanması ve kendini kabul ettirmesi çok ta zor olmadı aslın da ektiğini biçti VEFA ekti, VEFA gördü, Değer verdi, Değer gördü, millet sorun götürdü o çözüm üretti, milletin derdiyle dertlendi, KISACASI MİLLETE SAHİP ÇIKTI, MİLLETTE ONA SAHİP ÇIKTI… 

Sonuç

 CHP ADAYI BURCU KÖKSAL; %50,73

AK PARTİ ADAYI H.CEYLAN ULUÇAY; %31,82

Bilmem anlatabildim mi?

Evet ekonominin içinde bulunduğu durum, emeklilerin maaşlarının düşüklüğü Tabiki seçmeni etkiliyor. Bu ülke daha öncede ekonomik krizde seçime gitti. Bugünkü seçim ile o seçimler arasındaki tek fark o zaman ki siyasetçiler liyakat ve sadakat sahibi insanlar kapı kapı dolaşıp davasını anlatıp kendilerini ifade etme yeteneğine sahiplerdi. Şimdiki yöneticilerin çoğunda ne liyakat  ne de sadakat nede vefa var tek yaptıkları samimiyetten uzak fotoğraf çektirip sosyal medyadan paylaşmak...

Bir koltuk sevdası almış yürümüş, hep aynı adamlar arasında görevler dönüp dolaşıyor. Sanki başka kimse kalmamış. Ne kadar düzgün adam var listelerden dışlanmış, kirli siyasetle dedikodu ve çamur atmalarla küstürülmüş sindirilmiş...

Ne kadar adı şaibeye karışmış olmadık iş yapan adam var listelere yazılmış, partiye-Cumhurbaşkanına küfür edenler Baştacı yapılmış. Teşkilat içi en önemli görevler verilmiş, meclis üyeliği listelerine yazılmış, listelerde sıralama için para verenler emek verenlerin önünde yer almış…

Parti için Dava bilinci ile çalışan, gecesini gündüzüne katanlar, yaşanan aksaklıkları kol kırılır yen içinde kalır deyip susanlar, partime zarar gelmesin diye yazdığı yazıları seçim sonrasına bırakanlar, bağrına taş basıp yazılarıyla TV programlarıyla dava uğruna yayın yapanlar BİZİM OĞLAN muamelesi görüyorlar ve aynı zamanda partiye kendilerine her fırsatta küfür edenleri el üstünde tutuyorlar.

 Herkesin bir planı var ama unutmayın ki en büyük plan Allah’ın planıdır.

Lafı uzatmadan yazımı Partinin kurucu üyelerinden birinin sözleri ile bitireyim: Türkiye 22 yıllık AK Parti iktidarında çok gelişti ve değişti. AK Parti’de de küçücük bir değişim oldu. Parti Teşkilatlarında ki adanmışlar gitti yerine dadanmışlar geldi.  Ama bu küçücük değişiklik her şeyi değiştirdi...

Bir sonraki yazımda 22 yıldır parti teşkilatını kendi teşkilatı yapan isimler üzerinde durup milletin derdiyle değil kendi dünyalık işleriyle uğraşanları tek tek isim isim analiz etmeye çalışacağız.

Son söz;

Hak şerleri hayr eyler
Zan etme ki ğayr eyler
Ârif ânı seyr eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler

AK Partili gazeteci Mehmet Metiner den gelen son dakika mesajı ise şöyleydi:

Nefsini büyütüp AK Parti’yi küçültenler, Nefsini davasından büyük görenler, Küçük olsun benim olsun diyenler, Kendi iktidarları için herkesi küstürüp dağıtanlar, Kendilerini hesap sorulamaz konumda görenler, Partiye kaybettirenler, Kibir abideleri gibi millete tepeden bakanlar, Sizi gayrı başımızda görmek istemiyoruz. Sizin yüzünüzden partimizin eriyip gitmesine zinhar izin vermeyeceğiz. Buraya kadar!

 

Haber İhbarlarınız için;

Whatsaap İletişim Hattı: 0533 263 43 78

Mail Adresimiz: temizelleranaliz@gmail.com