19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı...
Sadece gençliğe değil, onurlu bir geçmişe saygının, geleceğe umutla bakmanın günüdür bu.
Ama bazıları için "yine bir resmî tatil, aman görünmeyelim" günü olmuş belli ki.
Yoklama aldık.
Yine yoksunuz.
23 Nisan’da yoktunuz.
10 Kasım’da yoktunuz.
19 Mayıs’ta Buca Demokrasi meydanında ortalıkta yine yoksunuz.
Buca stadındaki törenlerde yine yoktunuz.
Ama ne hikmetse bu özel günlerde esnaf ziyaretleri aşkınız patlıyor!
Yani millet Ata’sını anarken siz domates tezgâhı geziyorsunuz.
Yahu ne tevafuk(!) değil mi?
Bir bakıyoruz, çelenk töreni var—siz yoksunuz.
Bir anma programı düzenlenmiş—siz başka bir mahalledesiniz.
Atatürk’ün adının geçtiği her yerde buharlaşıp gidiyorsunuz.
Kameraları başka yöne çevirip pozlar vermeyi marifet sayıyorsunuz.
Bir de sosyal medyaya "milletimizin yanındayız" yazıyorsunuz ya, asıl ironi orada başlıyor zaten...
Bakın, açık konuşalım.
Eğer Atatürk’le bir derdiniz varsa, çıkın delikanlı gibi açıklayın.
Halk da kimin ne mal olduğunu görsün.
Cesaretiniz varsa, Atatürk’e değilse bile onun temsil ettiği fikirlere neden bu kadar mesafeli olduğunuzu söyleyin.
Ama siz ne yapıyorsunuz?
Gölge gibi dolanıyor, en kritik günlerde karanlık köşelere çekiliyorsunuz.
Cumhuriyet’in ekmeğini yiyip, onu kuranlara gelince sus pus oluyorsunuz.
Siz, bu ülkenin kurucu değerlerine göz ucuyla bile bakmaya tenezzül etmeyenler, unutmayın:
Bu topraklarda hâlâ Atatürk’ün izinden giden, onun emanetine sahip çıkan milyonlar var.
Ve biz o yoklamayı tutmaya devam edeceğiz.
Kim var, kim yok...
Kim gerçekten milletin yanında, kim sadece "mış gibi yapıyor"...
Hepsini not ediyoruz.
Atatürk olmasaydı...
Babanızın adı Coni senin adın Hans, olurdu, çocuklarınızın ismi ne olurdu bilmem.
O mavi gözlü sarı saçlı dev adam bu milletin kaderini değiştirdi.
Köleliği değil özgürlüğü, padişahın önünde diz çökmeyi değil yurttaş olmayı öğretti.
Ama sen hâlâ kula kulluk etmeye heveslisin belli ki.
Hâlâ birilerinin eteğine tutunup yükselmeyi, fikirle değil sadakatle ilerlemeyi seçiyorsun.
Atatürk sizin gibi düşünenlere bile "efendi" dedi bu topraklarda.
Sizi yok saymadı.
Ama sen onu yok sayıyorsun.
Ve biz bunu affetmiyoruz.
Yoklama aldık.
Yine yoksun.
Ama biz buradayız.
Ve unutmuyoruz...